Dolar Prensesleri
İstekler biter mi, bitmez! Ayağına gelen fırsatı kullanıp, riskler alıp, bol para getirecek yatırımlara cesurca girip, zenginleştikçe istekler arzular dolar taşar. Hayalleri bile aşıp geçebilir mi, geçebilir…
İstekler biter mi, bitmez! Ayağına gelen fırsatı kullanıp,
riskler alıp, bol para getirecek yatırımlara cesurca girip,
zenginleştikçe istekler arzular dolar taşar. Hayalleri bile aşıp
geçebilir mi, geçebilir…
Bu arzular, istekler, hatta başkası olma duyguları, tatmin
oldukça bulunduğu şehirde ve ülkesinde dahi yeni bir şey
kalmadıysa, okyanuslar ötesine bile uzanabilir mi, uzanabilir…
İşte tarihin akışında 1776 yılında federal anayasal cumhuriyetle kurulan Amerika bakir uçsuz bucaksız toprakları ve aldığı göçler sonrasında, kuruluşundan yüzyıllar sonra bile akılcı ve cesur girişimci insanlara, büyük yatırım ortamı sağlamış ve dolar portföylerine akmış ve dolup taşmıştır...
1800’li yılların sonlarına doğru, Amerikalılar zenginleşirken, Avrupa, özellikle İngiltere ekonomik açıdan çok sıkıntılı bir dönem yaşamaktaydı. İngiliz Kraliyetinin devasa çiftlikleri ve fabrikaları vardı ama Amerikan tarımı büyüdükçe İngiltere’deki zenginleri işsiz bıraktılar. Amerika’nın ise sınırsız bakir tarım arazileri vardı ve büyük miktarlardaki tarım ürünlerini çok daha hızlı, kısa zamanda ve ucuza yetiştirebiliyorlardı.
Şehir dışında büyük malikanelerde onlarca hizmetçi ve bakıcı ile yaşayan, ufuk çizgisini aşan büyüklükteki arazi ve tarım alanlarına sahipken ekonomik ve mali krizler sonrasında Kraliyet İngiliz Aileleri mülklerini ve tarım alanlarını terk etmek ve şehirlere taşınmak zorunda kaldılar.
Okyanus ötesinde ise çoğunluğu Hollandalı olup New York’a yerleşmiş olanların büyük bir bölümü demiryolları, çelik üretimi, endüstriyel yatırımlar ile milyonlar kazanmaya başlamıştı. Rockfeller petrol kuyularını, benzin endüstrisini yarattı. Andrew Carnegie İskoç yapımı çelik şirketlerini kurdu. Vanderbilt demiryolları, nakliye, JP Morgan bankacılığı geliştirdi ve New York şehrinde muhteşem güzellikte ünlü kütüphane inşa etti. O dönemde milyonerler giderek artmış, milyonlarına milyonlar ilave etmekteydi.
Atlas Okyanusunun iki yakası arasındaki bu denge değişimi, giderek servetleri azalan İngiliz asillere asaletlerindeki unvanların getirdiği şans ile onları yeniden alıştıkları hayata döndürmeye başlayacaktı.
Nasıl mı? İşte o hikayemiz burada başlamakta!
Bu giderek çoğalan para babalarının kızlarının nasıl bir ortamda büyümüş olduğunu bir düşünün. Burnunu oynatıp, her şeye sahip olanlar gibi sonsuz istekleri tatmin olunca ne yapmışlardır? Avrupa’da ne var diye düşünmüşler midir, hayal etmişler midir veya araştırmışlar mıdır acaba? Aaa söylentiler ayyuka çıkmaya başlamış bile, ne mi var? Unvan var unvan! Ne ararsan var, seç seç al; Prens, dük, vikont, baron… Yepyeni hayaller… Ne mi o? Lady olma, aristokrasiye girme, elbisesini giydiren eğitimli hizmetçilere sahip olma hayali… Kızlar için elbette güzel hayaller bunlar.
19. yüzyılın sonlarına doğru İngiltere’ye ve Avrupa’ya unvan aramak için gelen çok zengin Amerikalı kızların bu türüne “Dolar Prensesleri” denmeye başlanmış. Bu iş çok basitti, bir unvan karşılığında nakit para!
Bugünkü rayiçle Amerikalı dolar prenseslerinden o dönemde çökmekte olan İngiliz ekonomisine tam 25 milyar dolarlık bir girdi sağlanmış oldu.
Okumuşuzdur, duymuşuzdur ve bilinir de İngiltere’de Lordlar Kamarası (House of Lords) ve Avam Kamarası (House of Commons) vardır yasama tarafında. Lordlar Kamarası tarihte ilk kez krala danışmanlık yapan bir konsey olarak kuruldu. 1215’te Magna Carta’nın imzalanması ile Kral John gücünü asillerle paylaşmaya zorlanmıştı.
Dolar Prenseslerinin İngiltere’ye unvan avcılığına gelişi yoğunlaşınca bir de görülüyor ki Lordlar Kamarasının üçte birinden fazlası bu dolar prensesleri ile evlenmiş bile!
Asiller evlenir de bu evlilikler gazetelerde yayınlanmaz mı? O günlerin gazetelerini merak edenler araştırır, bulur. Hangi zengin Amerikalı kız hangi asil ile evlenmiş diye...
Dolar prenseslerine unvan yeter mi? Sahip olunan bir şey bir müddet sonra etkisini kaybeder, yeni yeni şeylere gerek duyar. Hele ki Dolar Prenseslerin eteklerinden dolarlar akıyorsa. Böylece Amerikan etkisi denizaşırı ülkelere taşınmış oldu ve birçok gelin Edward dönemi İngiltere’sinin görkemli mülklerini, malikanelerini ve tarım alanlarını onararak, yenileyerek Avrupa’nın çehresini tam anlamıyla değiştirmeye başladı.
Bu arada tabiatıyla Dolar Prensesleri Amerika’nın adetlerini, hayat tarzını, geleneklerini, yemeklerini ve modasını da İngiltere’ye taşımış oldular.
Bir Dolar Prensesi fotoğrafının altında aynen şöyle yazıyordu: Unvan konusunda bir fikir veriyordur sanırım! “Consuelo Vanderbilt Balsan (eski) Consuelo Spencer-Churchill, Marlbough Düşesi; Consuelo Vanderbilt doğumlu; 2 Mart 1877”
https://en.wikipedia.org/wiki/Consuelo_Vanderbilt
O dönemin sosyetesinde hangi kız istemez ki böylesine uzayıp giden unvana sahip olmayı? Düşünsenize davete icabet ederken, kendisin takdim edilişini! Hanımlar beyler, Lady Consuelo Vanderbilt…
İngiltere’nin özellikle Dünya Savaşı zamanındaki politikası ve stratejisi ile bugün bile herkesin tanıdığı Churchill’de bir Dolar Prensesinin oğluydu.
Lord Randolph Churchill (1849-1895) İngiliz siyasetçi, devlet adamı.
Jennie Jerome (1854 New York -1921 Londra) zengin bir Amerikan finansörünün ve sosyal açıdan hırslı bir annenin kızı.
1867’de Jerome ve iki kız kardeşi, ailece New York’da yaşarlarken babalarının karıştığı skandallı bir kaçışın ardından anneleri tarafından Paris’e götürüldü. Eğitimi aldı, topluma girişi ve Avrupa üst sınıflarının tarzını izledi. 1873’de Marlborough Dükü’nün oğlu Lord Randolph Churchill ile tanıştı, onu büyüledi ve 1874’te evlendiler.
Daha nişanlandıkları ilan edildiğinde Randolph ailesi dehşete düşmüştü, öyle ya evleneceği kız İngiliz soylu bir aileden değildi. Sadece Amerikalı bir sosyetikti. Evliliği engellemeye çalıştılar. Jerome’nin babası bugünün rayici ile yaklaşık dört buçuk milyon dolar karşılığı çeyiz ödemeye razı olunca, engel kalktı.
Jerome artık Laydi Randolph Churchill olmuştu. Ve o yılın sonlarında geleceğin İngiltere devlet adamı olarak görev alacak Winston Churchill, bu evliliğin İngilizlere hediyesi olarak dünyaya gelmişti…
Winston Churchill | Biography, World War II, Quotes, Books, & Facts | Britannica
15 Ekim 2021
Heybeliada
Barbara Bellino ( with my thanks for her supports)
List of American heiresses - Wikipedia
How American 'Dollar Princesses' Invaded British High Society - HISTORY