Dinlemeyi Bilmek
Biri seninle konuşurken gerçekten dinler misin yoksa o esnada tamamen alakasız bir şeyler mi düşünürsün? Ya da dinlerken dinliyormuş gibi görünme sanatında başarılı mısın?
Biri seninle konuşurken gerçekten dinler misin yoksa o esnada
tamamen alakasız bir şeyler mi düşünürsün? Ya da dinlerken
dinliyormuş gibi görünme sanatında başarılı mısın?
Dinlemesini bilmenin öğrenilen, kazanılması gereken bir yetenek
ya da bir meziyet olduğunu mu düşünürsün? Yoksa neyse oyum, bazen
dinlerim bazen dinlemem, niye öğrenilmesi gereken meziyet olduğunu
düşüneyim ki dersin?
Aslında biraz derinliğine düşünürsen, dinlemenin ilişkilerde ve sosyalleşmede dostlukların kuvvetlenmesinde çok önemli olduğunun farkına varabilirsin. Hepimiz duyulmak ve görülmek isteriz değil mi? Beni görsünler, beni dinlesinler, sosyal medyada beni takip etsinler, izlesinler isteriz.
Dinlemek çok önemli bir yetenek ister, iyi dinleyici olmak için çok fazla öz disiplin ve sabır gerekir. Amerikalı Yazar ve İletişim Uzmanı Dale Carneige’nin (1888-1955) bu konuda anlamlı güzel bir sözü vardır: “Dinlemek gösterebileceğiniz nezaketlerin en büyüğüdür.”
İnsanlar kendisi hakkında konuşmayı, yaşadığı anıları, bildiklerini anlatmayı çok sever. Başlangıçta ne diyor dersin sonra sahte bir ilgi gösterirsin. Daha sonra sıkıntılar basabilir. Özellikle de az tanıdığın ya da masada, yemekteyken hiç tanımadığın birisi ise. Tam tersten gidelim, ilişki kurmak, ilgisini üzerine çekmek, sevimli, dostluğu aranan biri olmak istiyorsan muhabbette lafı kendilerine getirmeye çalışırsan bir bakmışsın karşındakinin memnuniyeti yüzüne yansımış anlatmaya başlamıştır.
Hele bir de memleket neresi, çoluk çocuk, fotoğrafını görebilir miyim torununun dersen tamamdır, dostluk başlamıştır. Anlatır durur, ilgi ile dinler arada sorular da yöneltirsen anlattıklarına dair tekrar görüşelim, buluşalım noktasına gelmiştir bile muhabbetin sonu.
Akdeniz insanı konuşmayı çok sever, dinlemek ise zor gelir, hatta sussa da biraz da ben konuşsam diye içinden geçer. Hiç unutmam bir gece seyahatinde bulunduğum kompartımanda Napolili İtalyanlar, kadın erkek çoluk çocuk. Sabah olduğunda trenden biraz uykunu almış olarak inmek mümkün değil. Yarım yamalak İtalyancamla sohbetlerine dalınca işte o an turnayı gözünden vurdun dedim kendi kendime, biri bırakıyor diğeri sazı eline alıyor, anlasam da anlamasam da bana anlatıyorlar durmaksızın, ceplerden fotoğraf çıkartılıp gösteriliyor. Dinleyen beni çok sevmişlerdi bir kere, devam öyleyse anlatmaya!
Dinlemek neredeyse kaybolmaya yüz tutmuş bir sanat olarak görülebilir. Hatta bazılarımız nasıl yapılacağını da unutmuş, hiç öğrenmemiş de olabilir. Dinleme becerilerimizi geliştirerek sadece ne söyleyeceğimizi anlamakla kalmayız, ayrıca ne zaman hiçbir şey söylemememiz gerektiğini de anlarız. Daha açık ve duyarlı hale gelir, içimizdeki barış duygusunu yenileriz. İster büyük bir toplantı isterse yüz yüze bir karşılaşmada olsun, başkalarıyla etkileşim kurma biçimlerimizi değiştirebilir.
İş hayatında yöneticilerin çalışanların öneri ve sorunlarını dinlemesi, hem sorunlar tırmanmadan önlem almaya yardımcı olur hem yönetimin insanları birey olarak tanımasını ve kendilerini gerçekten değerli hissetmelerini sağlar.
Gelelim dinlemeyi bilmenin en özel ve dahi önemli bölümüne. Sevgili karını ve kız arkadaşını dinlemenin ne derece önem taşıdığına.
Şöyle düşünelim, kendi duygularımızdan başlayarak, üzüldüğümüzde, öfkelendiğimizde veya hayal kırıklığı hissettiğimizde ya da herhangi bir şeyde neyin sebep olduğunu anlamak ve anlatmak paylaşmak isteriz. Bu duygular kadınlarda çok daha yüksektir. Erkekler eşleri üzülmesin diye ya da kendi egosu ile kendi iç dünyasında halletmeye çalışır var olan konu ve sorunları. Kadınlar farklı yapıdadırlar. Yalnız duygular veya sorunlar değildir anlatmak istedikleri, gün içinde yaşadıklarını, aklına düşen isteklerini, hatta biraz da dedikoduları aktarmak anlatmak isterler.
Aktif ve ilgi ile gerçek dinleme, evliliğinizde, beraberliklerinizde daha fazla sabır da sağlayacak. Eşinizin söyleyeceklerini gerçekten dinlemek için zaman ayırdığınızda sabrınızın da artmaya başladığını gözlemleyeceksiniz
Dinlemeyi başaran erkeklerin evlilik ve arkadaşlık hayatları, kendisine duyulan sevgi ve saygıyı çok güzel yerlere taşıyacağı mutlaktır!
Dinlemek ilişkileri güçlendirir. Dikkat, özen ve saygıyı gösterir. Bilinmeli ki dinlemek duymaktan çok daha fazlasıdır. Dinlerken kendi gündemini unutmuş olmak becerisi pek çok insanın kesintisiz konuşma ihtiyacına, rahatlamasına da fayda sağlayacaktır.
Özetle dinlemek bilgeliktir, dinlemeyi bilmek hayatınızın renkliliğini huzurunu güzelliğini arttırıcıdır.
Yazımı başarılı iş kadını, sporcu, yazar ve şair değerli güzel insan Nisa Ersoy’un bir sözü ile noktalamak isterim;
“Dilin söylediği kalbin sesiyse can kulağıyla dinleyen duyar sadece…”
27 Haziran 2021
Heybeliada