30 Ağustoslar!

“Bir gün, Birinci Cihan Harbi’nden sonra Ortadoğu’da kurulan suni devletlerin halkları ayaklanacaktır...

O gün geldiğinde, yeni kurduğumuz Cumhuriyetimizin yöneticileri, bu halkların değil, emperyalist güçlerin yanında yer alırsa, aynı akıbete kendileri uğrayacaktır...

Ve Kurtuluş Savaşı’nda yedi düvele haddini bildiren Türk halkı, onların da hakkından gelecektir...”

Mustafa Kemal Atatürk 

“Büyük insanları büyük olaylar yaratır.”

Atatürk büyük bir liderdi. Büyük liderler olağanüstü zamanlarda ortaya çıkar ve insanlığa ışık olurlar. Onu yaratan da tarihimizde en son aşamada yaşanan büyük ve olağanüstü olaylar olmuştur.

Bir imparatorluğun tüketilişi ve insanının yok edilmek istenmesi; “olmak ya da olmamak”, tam da bıçağın kemiğe dayandığı, var olmanın yok olmaya dönüştüğü, dönüşeceği anlar, zamanlar…

Bu olaylar dizisi o büyük insanı yarattı. Bir asker, bir Osmanlı paşasıydı Mustafa Kemal niceleri gibi, ama ülkenin etrafını saran kara bulutlar, insanının içine düşürüldüğü büyük felaketler, yaşanan olağanüstü büyük acılar ve olaylar onu Atatürk yaptı. Evet, büyük insanları büyük olaylar yaratır; ancak, bu olgu ve olaylar kıyametinde noktayı koyabilme irade ve cesaretini gösterebilenler büyük adam olur. İşte Mustafa Kemal budur! Bir ulusun, bir milletin varoluşuyla özdeşleşmiştir varlığı. O Türk ulusudur, O Türkiye’dir, O Mustafa Kemal’dir, O Atatürk’tür.

30 Ağustos bugün! Karanlığın aydınlığa, hiçliğin varoluşa, tükenmişliğin yeniden dirilişe, onursuzluğun onura dönüştüğü gün bugün. İtilip kakılan, iliklerine kadar sömürülen, yüzyıllarca cahil ve yoksun bırakılan, cephelerde-savaşlarda tüketilen insanların baş kaldırdığı, insanlığını ve varoluşunu haykırdığı, ulus ve millet olduğu günün yıl dönümü bugün.

Bu gerçeği sadece bir ulusun tarihi değil, insanlık tarihi kayıt altına almış bulunmaktadır. O insanlık tarihinde insanlığa ışık olmuş, büyük insanlar arasında yerini çoktan almıştır.

Bu itibarla onun adını unutturmak, onu tarihten silmek isteyen bedbaht ve bedhahların çabaları su üzerine yazı yazmak gibi bir eblehliğin ve bir aymazlığın ürünüdür.

Onu benimsemeyen, ona ve eserlerine kin ve husumet kusan, onu varlıklarının en büyük düşmanı olarak görenler bilsinler ki; bunlar yüce Türk milletinin ve onun devletinin de en büyük düşmanıdırlar. Ne yazık ki, gaflet, delalet ve hatta hıyanet içindedirler

Kimlerdir bunlar?

Başta emperyalizm! Sonra onun işbirlikçileri ve onun değirmenine su taşıyanlar... İlim, bilim ve hakikat düşmanları... İnsan beynini rahlelerinde burmak isteyen tufeyli sürüsü... Bir ulusu bölmek ve parçalamak isteyen insan ve halk düşmanları, bölücüler, bölüştürücüler, Türkiye’nin ve Cumhuriyetin açık ve gizli düşmanları!

Onun söylediği gibi bu güruh bir vesileyle iktidar olabilir ve hükümet eyleyebilirler! Bu gaflet, delalet ve hatta ihanet odakları, içinde bulundukları bu karanlık yolda, onun Türk insanına ve insanlığa tuttuğu ışıkta helâk olup gideceklerdir. Çünkü insanlık, tarihi boyunca zaman zaman akamete uğratılsa da, devamlı ışığın ve aydınlığın peşinde olmuştur. Karanlıklar karanlık ruhlar içindir ve bunlar insanlığın düşmanı olarak hep karanlıklarda yaşamak durumundadırlar. Tıpkı karanlıkta yaşayan yarasalar ve kanla beslenen vampirler gibi.

Unutturulmak ve yok edilmek istenen öğün yemeği değil, insanı insan yapan ve onu var eden değerlerdir. Bu konudaki çabalar ham bir hayal olup boşa çıkmak kaderiyle baş başadır. Türk ulusu bin yıllık yalnızlığını, yok sayılmışlığını aşarak medeni alemin ufkundan bir güneş gibi doğmasını bilmiştir!..     

Bayramımız kutlu ve mutlu olsun.

30 Ağustos 2022 -  Acıbadem