Zor Zamanlarda Yeşeren Toprak
Hayatın stresi omuzlarımıza birikerek çöktüğünde kendimizi kırılmak üzere olan ince bir dalın üzerinde buluruz. Dalın kırılmasından korkar, neredeyse nefes almaktan bile çekiniriz. Hareket edemeyiz, kasılırız, hatta bir an gelir kendi ağırlığımız bile taşıyamayacakmışız gibi hissederiz.
Böyle anlarda en küçük sarsıntı bile sabrımızı tüketir.
Yıkılmamak için elimizden geleni yaparız, ama içten içe gücümüzün
tükendiğini biliriz. Bu his modern yaşamlarımızda çoğumuzun
tanıdığı bir misafirdir.
Peki, böyle anlarda aslında ne oluyor? Kendimizi nasıl
algılıyoruz ve gerçek durumumuz ne? Çoğu
zaman kendimizi sert, kırılgan ve sınırlı bir yapı olarak görme
tuzağına düşüyoruz. Tüm dertlerimizi, ailevi sorunlarımızı, işin
yükünü, kirliliği, trafiği ve hayata dair küçük büyük tüm
sıkıntıları dar bir kaba dolduruyoruz. Kabın dolduğunu, hatta
taştığını fark ettiğimizde paniğe kapılıyoruz. “Bunu artık
taşıyamam!” diye düşünürken bir çıkış yolu bulmaya çalışıyoruz.
Genelde ilk yaptığımız şey stresten kaçmaya çalışmak oluyor. İş yükünü azaltmak, sorumluluklardan uzaklaşmak, daha sade bir yaşam sürmek… Bunlar bir süre rahatlatabilir. Ancak çoğu zaman aynı noktaya geri dönüyoruz. Peki, kendimize hiç şu soruları sorduk mu? "Ya yapımı daha güçlü ve esnek hâle getirebilsem?" "Ya sahip olduğum bu kabı büyütebilirsem?”
Belki de büyümenin sırrı yengecin kabuk değiştirme sürecinde
gizlidir. Yengeç kabuğunun dar
geldiğini fark ettiğinde eski kabuğunu çatlatır ve ondan kurtulur.
Ancak bu süreçte savunmasız bir
hâle gelir.
Tehlikelere açık olduğu bu geçiş dönemi, büyümenin zorlu, ama zorunlu bir adımıdır.
Yeni kabuğu sertleşip güçlendiğinde yengeç hem daha dayanıklı hem de daha geniş bir yapıya kavuşur.
Hayatta biz de benzer süreçlerden geçeriz. Zorluklar karşısında savunmasız kalmayı göze almadan, eski sınırlarımızdan çıkmadan büyümek mümkün değildir. Ancak bu süreçte her mücadele dayanıklılığımızı ve esnekliğimizi artıran bir dönüşüm fırsatıdır.
Stresin sıkıştırdığı anlarda zorlukları bir tehdit olarak değil,
gelişim ve dönüşümün bir aracı olarak
görmek gerekir. Büyüme her zaman sancılıdır, ancak karşılığında
daha güçlü ve esnek bir yapı
kazanırız.
Gelin, bir sonraki yazımda bu dönüşüm sürecinde esnek kalmayı destekleyecek, zorlandığımız yerde yeşermemizi sağlayacak pratik yöntemlerden ve bunları nasıl hayatımıza entegre edeceğimizden konuşalım.