Sağlık

Uyuz vakalarında artış! Nelere dikkat edilmeli?

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Dermatoloji Anabilim Dalı Doktor Öğretim Üyesi Gökhan Şahin, özellikle kış aylarında uyuz vakası artışlarının gözlendiğini belirtti. Peki nelere dikkat edilmeli?

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Dermatoloji Anabilim Dalı Doktor Öğretim Üyesi Gökhan Şahin,  salgın ve deprem sonrası toplu yaşam alanlarında uyuz vakalarında bir artış tespit ettiklerini ifade etti. Hastalar arasında özellikle yurt ve askeri alanlardan gelenlerin sayısının arttığını söyleyen Şahin, "2014 yılında haftada bir civarında uyuz vakası görülürken, şu anda baktığımız hastaların yaklaşık yüzde 20'si uyuz vakalarını oluşturuyor." dedi. 

Uyuz vakalarında dikkat edilmesi gerekenler

Şahin, uyuz şüphesi bulunan hastaların tamamına hemen tedavi uyguladıklarını vurgulayarak, "Geceleyin artan kaşıntı, evde başka bir kişide kaşıntı olması, özellikle bizim için uyuz şüphesini uyandıran önemli belirtilerdir. Hastalara sorduğumuz iki soru var: Gece uykudan uyandıran kaşıntınız var mı? Evde başka birisi de kaşınıyor mu? Sonrasında muayenede dikkate aldığımız şey, uyuzun etkilediği bölgelerdir. El parmak araları, göbek çevresi, bilekler, göğüs çevresi, genital bölge ve ayak çevresi, uyuzun en sık etkilediği bölgelerdir. Bu bölgeleri dikkatlice muayene ediyor, gözle görülebilen akarları tespit etmeye çalışıyoruz. Gözle görülemeyen akarları ise vücuttan kazıntı alarak mikroskopta inceliyoruz." diye konuştu.

Dermatoloji uzmanına başvurulmalı

Birden fazla kişide kaşıntı olduğunda hemen dermatoloji uzmanına başvurmanın önemini vurgulayan Şahin, şunları söyledi: "Doktorun önerdiği tedaviyi ailece tam anlamıyla uygulamak çok önemlidir. Ancak genellikle tedaviye karşı dirençle karşılaşıyoruz. Bu direnç, hastaların iyileşmemesinden kaynaklanıyor. En büyük sorun hastaların genellikle tedaviyi yanlış kullanmasıdır. Mikrop bulaştığında kaşıntı genellikle 3 ila 6 hafta sonra başlar, hemen ortaya çıkmaz. Bu nedenle hastalara, 6 hafta içinde yakın teması olan herkesin tedavi olmasını öneriyoruz, ancak hastalar genellikle yakın temas dahi olsa tedavi olmuyor ve 'kaşınmıyorum' diyorlar. Sonrasında üç dört hafta sonra kaşıntı başladığında ise diğer kişinin tedavisi eksik kalıyor." şeklinde açıklamalarda bulundu.