Sağlık

Stresle Mücadelede Esneklik: Bedensel ve Zihinsel Dayanıklılığı Artırmak

Hayatın stresi omuzlarımıza birikerek çöktüğünde, kendimizi kırılmak üzere olan ince bir dalın üzerinde buluruz demiştim ilk yazımda. Hepimizin hayatında böyle zamanlar olur.

Kısa süreli streslere alışık olan bedenimiz, modern yaşamın getirdiği uzun süreli stresler karşısında ne yapacağını bilemez durumda.

Hayatı mükemmelleştirmeye çalışırken bizi aslında en çok besleyen yönümüz olan, bugünlere gelmemizi sağlayan adapte olabilme kabiliyetimizi, esnek olma becerimizi ne yazık ki unuttuk. Bizler hayata adapte olabilmek yerine çevreyi kendimize adapte etmeyi seçtik. Bu seçim bize uzun ve güvenli yaşamlar vaat etse de bazı kayıplarımız oldu tabii.

Teknolojinin gelişmesiyle değişen hayatımıza biyolojik bedenimiz henüz adapte olamadı.

Peki geçmişten bugüne neler değişti?

Artık vahşi bir hayvandan kaçmıyoruz; günler süren açlıklar yok; mücadele etmemiz gereken soğuk kışlar ya da susuz yazlar yok. Dünya gelişti, fakat beden tembelleşti. Geçici stresler yerini uzun süreli kronik streslere bıraktı. Bu stresler birbiri üzerinde kat kat birikmeye başladı. Konfor alanları arttıkça da beden rijitleşti.

Sapiens, en kıymetli özelliği olan adapte olabilme kabiliyetini kaybetti.

Nereden anlıyoruz?

Uzun zamandır sınava hazırlanan bir çocuğun sözlü anında tüm bilgileri unutuşunda, iş yerinde çok da ekstrem olmayan klima soğuğundan hastalanan bireyin bedeninde, oruç tuttuğunda sinirlenen, agresifleşen babalarımızda, zorbalığa maruz kaldığında iletişime geçip çözüm üreteceği yerde izolasyona geçip yalnızlaşan gencimizde, her egzersiz yaptığında sakatlanan kadınlarımızda…

Yani hayatın her alanında bu esneklik kaybı yüzümüze çarpıyor.

Tam da bu noktada kaybettiğimiz kabiliyetimizi geri kazanabilir miyiz? 

Evet.

Peki nasıl?

Esnekliği artırmanın yegâne koşulu, vücudumuzu var olan streslere ufak miktarlarda maruz bırakmaktır.
Mesela klimadan hastalanan ya da sıcak intoleransı olan birisi için yapılabilecek en güzel şey hayatına soğuk duşu ve saunayı entegre etmesidir.

Oruca dayanamayıp, oruçluyken stres olan birisinin gün içinde öğün sayısını azaltarak ufak açlıklar deneyimlemesidir.

Yaptığı her egzersizde sakatlanan birisinin, öncelikle gün içinde oturma süresini kısıtlaması, aktif olduğu zamanı artırması ve daha sonrasında koldan başlamak üzere ufak kuvvet antrenmanları ile egzersize başlamasıdır.

Kognitif olarak strese dayanamayan birinin nefes egzersizlerini pratik etmesi, masaj yaptırması, sevdiği insanlarla sosyalleşmesi ve teması, zihinsel esnekliğini artırarak stres toleransını güçlendirecektir.

Hayatın hepimizin üzerine stresler yağdırdığını biliyorum. Tüm bu streslerden etkilenmeden ya da minimal etkilenerek atlatmanın tek koşulu stres toleransımızı artırmaktan geçiyor. O zaman özetle ne diyoruz?

  • Sıcak duş, sauna
  • Soğuk duş
  • Açlık
  • Nefes egzersizleri
  • Masaja gitmek
  • Evcil hayvanımızla vakit geçirmek
  • Hareket etmek
  • Sevdiklerimize sarılmak.

Yani ufak stresler ve güvenli alanlar, esnek olma becerimizi bize kazandırarak stres toleransımızı artırır.

Sağlıklı kalın ve esnek olun.
Merve