Heyecan ve Yenilik Arayışının Yarattığı Sanatçı, Renklerin Büyük Ustası: Henri Matisse
Fovizm akımının öncüsü, 20. yüzyılın en önemli sanatçılarından Fransız ressam Henri Matisse (1869-1954) renkleri özgürce ve ustalıkla kullanışı sayesinde Picasso ve Kandinsky ile birlikte modern sanatın en büyüklerinden biri olarak kabul edilir.
Küçük bir kasabada esnaf bir ailenin çocuğu olarak yaşama
merhaba diyen Henri’nin babasının hayali büyüdüğünde işleri ona
devretmekti, ancak onun buna hiç ilgisi yoktu. 19 yaşında Paris’te
bir yıl hukuk eğitimi aldıktan sonra kasabasına döner ve devam eden
baba baskısı sebebiyle hastanelik olur. İstirahat günlerinde
oyalanması için annesi ona boya malzemeleri alır.
O zamana kadar resimle uzaktan yakından alakası olmayan sanatçı
bakın o gün için ne der:
“Elime boya kutusunu aldığım anda yaşamın anlamını ve amacını anladım”.
Ve sanatla ilişkisi böyle başlar başlamasına, ancak kişiliği heyecan arayan yapıdadır. Paris’e gider, resim eğitimi alır, fakat çizim ve desen konusunda oldukça yetenekli olmasına rağmen bu dönemde yaptığı resimler onu heyecanlandırmaz. Mamafih, kayda değer iki eser ortaya çıkarır, “Still Life with Books and Candle” ve “The Study of Gustave Moreau”.
Heyecan, yenilikler yaratmanın, başarıya uzanmanın bir anahtarı mıdır acaba? 'Yaptığın işi sevmelisin' derler, aynı zamanda bir eser yarattığında içinde coşkulu bir heyecan da yaşamalısın değil mi? Heyecan özgür ruhun özelliğidir. Kendin olmadır, cesarettir, yaratıcılıktır aynı zamanda. Hayata ve hayallerine inanmaktır, en iyisi için aramaktır. 'Heyecanımı kaybettim' diyene sen ne dersin? 'Ruhun gidiyor mu?' diye sorar mısın ya da birlikte zamanı paylaşmak ister misin? Hiç sanmıyorum.
Henri Matisse’i usta sanatçı yapan da hissetmek istediği heyecandır bir bakıma. 28 yaşında, henüz 3 yaşındaki kızının annesi olan sevgilisinden ayrıldığı yıl Matisse’in içinde yeni bir şeyler deneme, yapma, yaratma duyguları belirmeye başlıyordu. Belki de ayrılığın sebep olduğu düşüncelerin yönünü değiştirme isteğiydi bu. Onun içindeki bu arayış sanat tarihinde yeni bir akım yaratacak olan itici kuvvetti. Böylelikle 1897 yılından itibaren eserlerinin konularını renklerle ifade edecek şekilde çalışmaya yönlenir.
Heyecan arayışında kısmet kapısını çalmış, onu iyi eğitimli, hâlden anlayan, hem modellik hem asistanlık yapan bir kadınla tanıştırmıştı. 1898’de evlenirler ve evliliklerinin ilk yıllarında çocukları dünyaya gelir.
Matisse 1905 yazını Fransız ressam arkadaşları André Derain ve Maurice de Vlaminck ile birlikte Akdeniz kıyısında bir balıkçı kasabası olan Collioure'da geçirir ve Akdeniz, hayatı boyunca Matisse için sanatına güç veren bir çekim merkezi hâline gelir.
Orada iken “Open Window/ Açık Pencere” -ki eserleri arasında en çarpıcı olandır ve Fovizmin sembolü olan “Woman with a Hat/ Şapkalı Kadın” eserlerini sanat tarihine sunmuştur.
Open Window (Açık Pencere), 55X45 cm
1905, Collioure
Bu küçük boyutlu resimde yoğun fırça darbelerinden oluşan bir liman manzarası vardır. Renklerin katışıksız şekilde kullanımı ve zıt renklerin armonisi dikkat çeker. Renk kullanımında gerçeküstüdür. Matisse şöyle der,
“Ben doğayı kopyalayamam, taklit edemem, sadece yorumlarım. Dışavurum çok önemlidir. Ben renklerle duygularımı ifade etmek istiyorum.”
Woman with a Hat (Şapkalı Kadın)
Tuval üzerine yağlı boya, 1905
Resim karısı Amélie Matisse’i tasvir etmektedir. Yarım uzunluktaki bu portresi, canlı, doğal olmayan renklerle ve kaba, akıcı fırça darbeleri ile dikkat çeker. İzleyenlere fırça çalışması bitmemiş izlenimi verir. Matisse zamanın geleneksel sanatında tipik olarak görülmeyen parlak, neredeyse cafcaflı renkler kullanır. Kadının yüzü yeşilin en canlı, şapkası ise turuncu ve kırmızının en cesur tonlarında boyanmıştır.
Ancak Fovist öncü 20. yüzyıl sanat tarihinin tartışmasız ustalarından olsa da eserlerinin satışlarında çeşitli tuhaflıklar olmuştur. Müzayede sonuçlarının en üst sıralarındaki eserlerinin fiyatlarında şaşırtıcı farklar vardır (ana tablolarının çoğu müze koleksiyonlarında yer almaktadır).
Matisse'in Odalisque Couchée Aux Magnolias (1923) eseri 2018 yılında New York'taki Christie's'de 80,7 milyon Amerikan dolarına David ve Peggy Rockefeller koleksiyonuna satılarak en yüksek fiyata satılan Matisse eseri ünvanını kazanır. İkinci en yüksek fiyata satılan eseri 1923 tarihli nadir bir bronz heykel olan Nu de Dos'dur ve satışı 2010 yılında 48,8 milyon Amerikan doları karşılığında gerçekleşmiştir. Çiçekli bir natürmort olan Les Coucous, Tapis Bleu et Rose (1911) isimli eseri ise 45,9 milyon dolara satılmıştır.
Renklerin sınırlarını zorlayan Matisse'in eserlerine talep uzun zamandır var. Sotheby'nin Empresyonist ve Modern Sanat Başkanı Julian Dawes, "Muhtemelen en çok avangard özelliği taşıyan, zorlu, agresif tablolar" der Matisse'in eserleri için. "Müzelerin dışında bunları bulmak çok ama çok zor.”
Fovizm Nedir?
Temel felsefesi renk olan Fovizm (veya Fauvism), 20. yüzyılın başlarında özellikle Fransız ressamlar Henri Matisse, André Derain, Raoul Dufy ve Kees van Dongen tarafından geliştirilmiş bir sanat akımıdır. Terim, akımın parlak renkleri ve dikkat çekici renk kontrastlarına dayanan resim tarzını tanımlamak için kullanılır.
Dört buçuk dakikalık bu videoda fovizm en güzel şekilde anlatılmaktadır;
23 Ekim 2024
Suadiye