Zamansız Girişimci - 15.11.2014

Gözlerinizi kapatıp, kollarınızı iki yana açın ve hayal edin.1000 Tanrılı bir diyardasınız. Bastığınız toprağın altından yer altı şehirlerinin enerjisi akıyor.

Etrafta Peri Bacaları var. Yüzlerce insan havada, renkli balonların içinde uçuyor. Ortalık sakin, gizemli ve çok farklı. Tam o sırada, dokunduğu her şeyi altına çeviren Kral Midas kulağınıza fısıldıyor: “Uyan ey bre, girişimci ruhu ile pes etmeyen, fark yaratan, defalarca kaybetse de sonunda kazanmış, cesur, zamansız toprak, dünyaca ünlü Kapadokya’dasın.”

Binbir Masal Ülkesi
Kapadokya’dan 21 medeniyet gelmiş geçmiş. Hitit Krallığı, Roma zulmünden kaçan ilk Hristiyanlar, Persler, Selçuklular… Hititlerin 1000 tane Tanrısının olmasının temel nedeni ise, o zamanlarda ele geçirdikleri topraklarda yaşayan insanların Tanrılarını da benimseyip; “Gel kim olursan ol gel” mantığı ile ‘Senin Tanrın bizim de Tanrımız’ yaklaşımında bulunmaları. Böylece ele geçirdikleri topraklar imparatorluğa direnmiyor ve tüm sorunlar hoşgörüyle çözülüyormuş. Aynı başarılı bir girişimcide olduğu gibi; hoşgörü, öğrenmeye açıklık ve kabul edebilme özellikleri var bu toprakların.

Demiri İşleyen Girişimciler
Peki, nedir Hititler’i o dönemde güçlü yapan? Cevabı çok net: Demiri işlemeyi biliyor olmaları. Derinlemesine bildikleri ‘alan uzmanlıkları’ var. Aynı başarılı bir girişimcide olması gerektiği gibi. Ha tabi, bir de sürekli gelişim içinde ve esnek buranın halkı. Bir zamanlar demiri işleyenler, şimdi turizm ve sanat ile iç içe… İyi girişimciler gibi değişmeyi iyi biliyorlar.

2.5 Milyon Turist
Turizm kaplamış her yeri buralarda. Kapadokya’ya akın akın geliyor turistler. Nevşehir Kültür ve Turizm Müdürlüğü verilerine göre bölgeye her yıl yaklaşık 2,5 milyon turist geliyor. Bunun 1,5 milyonu yabancı turist. Fransızlar, Almanlar, İngilizler revaçta. Tabelalarda şunu gördüm: ‘Hollandaca bilen garson aranıyor’. İşte bir girişimcide olması gereken başka bir özellik, küresel dünya oyuncusu olabilecek bir ekip kurmak.

Kim, Ne İşle Uğraşıyor?
Dünya çapında ödüllü mağaraoteller, seramikçiler, çömlekçiler, şarap markaları, eşsiz halılar, el yapımı bez bebekler, oniks taşından hediyelikler, şömine işçiliği, balon işletmeciliği… Turizm ve yan sektör olarak ne ararsanız var. Bereketli ve yenilikçi bir girişimci gibi.

Argos
Bütün bunları düşünürken başımı bir kaldırdım ki M.Ö.’den kalma bir mağara içinde yemek yiyorum. Büyülendim resmen. Sanki bir film sahnesindeyim. Başarılı girişimci Gökşin Ilıcalı’nın 10 senesini vererek, mağara mağara kazıp oluşturduğu Argos otelinden bahsediyorum. Geçen hafta ünlü TV yıldızı kadın girişimci Martha Stewart da kalmış burada ve Argos’u sitesinden tüm dünyaya video ile anlatmış. O da şaşırmış. Cidden insan sanki ta milattan önceye yolculuk yapıyor. Etrafta bina ve sanayi olmadığı için insan yüzyıllar öncesine dönmüş gibi oluyor.

Fırsat Bu Fırsat
Isı farkı yaz-kış değişmediği için, buradaki mağara-otel evler, şarap saklamak için ideal bir ortam yaratıyor. Taşlardan oyulan mağaralarda şaraplar en iyi şekilde saklanılabiliyor. Bulunduğu ortamın koşullarını fırsata dönüştüren bir girişimci özelliği var havada.

Meleklerin Evi...
Kapadokya’nın ünü o kadar duyulmuş ki İsviçreli bilim kurgu yazarı Erich von Daniken de “Yüce Tanrı’nın İzinde” kitabında şöyle diyor: “Kapadokya’nın insanda asıl heyecan uyandıran yanı yerin altında saklıdır. Toprağın altında kurulmuş çok büyük kentler vardır, binlerce insanı barındırmış dev boyutlu kentlerdir bunlar.” Bir inanışa göre bölgeyi kötülüklerden korumaya gelen melekler, bu yer altı kentlerinde yaşarlarmış. Girişimcilerin “Melek Yatırımcı”larına benzettim ben bu melekleri… Onları koruyor, onlara güç veriyorlar.

Marco Polo ve “Zamansız Halısı”
13. yüzyılda Anadolu’yu gezen seyyah Marco Polo da bölgenin halılarına hayran olmuş. “Zamansız” isimli halıdan o dönemin en meşhur kitaplarından biri haline gelen “Marco Polo’nun Seyahatleri” kitabında bahsetmiş. “Zamansız” tabiri genel olarak bölgeyi güzel anlatıyor. Burada insan zamanı unutuyor… İşini büyük bir aşkla yapıp zaman, mekân unutan bir girişimci gibi…
Dokunduğu her şeyi altına çeviren Kral Midas gibi Kapadokyalılar da dokundukları her şeyi değere dönüştürmeyi başarmışlar. Bu renkli masal diyarında, sadece çocukların değil, büyüklerin de ağızları hep açık. Girişimcilik, fark yaratmak demek.

Belli ki Hitit Güneş Kursu, hala Kapadokya’yı aydınlatıyor, ilham veriyor. Bu topraklarda yaşayan herkesin bu ilhamı, heyecanı kalbinde hissetmesini diliyorum. Zaman girişim zamanı. Aynı Kapadokya’da olduğu gibi.

17-23 Kasım’da Var Mısın?
Girişimcistan’dan bir genç girişimci bir genç girişimciye; “Bre girişimci, gel beraber bir girişimcilik girişimine girişelim” demiş ve böylece bir sürü yenilikçi ürün ve hizmet geliştirip, istihdam yaratmışlar. Toplumun kalkınmasına hizmet etmişler. Peki, şimdi size soruyorum, Türkiye’de yaşayan 15-34 yaş arası, 25 milyon gencimizin genç ve yaratıcı beyin gücünü hemen değerlendirmeye var mısınız? Kadın, sosyal, kurumsal, her türlü girişimci veya adayları, size sesleniyorum. Gelecek hafta 17-23 Kasım arası ‘Küresel Girişimcilik Haftası’. Bir sürü seminerler, toplantılar, etkinlikler var ülkenin dört bir yanında. Aman, kaçırmayın. İster etkinliklere katılın, ister kendi etkinliğinizi yaratın. Türkiye’nin doğal girişimcilik ruhundan ilham alın. Hedef, gönül, güç birliğine, girişimcilik şenliğine var mısınız?

Sevgi, sağlık ve para ile kalın...