Özgürlük ve sürdürülebilirliğin şehri: Burada para geçmiyor!
Günümüzde siyaset, inanç ve ekonomi gibi konseptler, yaşamın sürdürülmesinde hayati bir rol oynuyor. Ancak, Auroville şehrinde bu kavramlardan oldukça uzak bir yaşam biçimi bulunuyor. Dünya'da paranın geçmediği tek yer burası! İşte şehrin özellikleri...
Gözlerini 1872'de Hindistan'da açan Aurobindo Akroyd Ghosh, okul
yıllarını İngiltere'de geçirdikten sonra vatanına döndüğünde
aklındaki tek düşünce 'özgürlük' oldu. Fikirlerinden ötürü İngiliz
hükümeti tarafından tutuklanacak ve bu durum 'özgürlük' kavramının
bir kez daha ele alınmasına sebep olacaktı. Düşünceleri ve yaşam
tarzıyla birçok kişiyi etkileyen Aurobindo'nun öğretileri dünyayı
daha huzurlu, daha mutlu ve daha özgür bir hale getirmek
üzerineydi. Kendisi bu hayalleri hayatı boyunca tam olarak
gerçekleştiremese de, gelecek nesillere ilham kaynağı oldu.
Şehirde 50 bin kişi yaşıyor
Fransız kadın Mirra Alfassa veya 'Anne' olarak bilinen, Aurobindo'nun bir takipçisiydi ve onun öğretilerini yaşayacakları bir şehir inşa etmeye karar verdiler. 1964 yılında başkanı olduğu Sri Aurobindo Derneği üyeleri, filozofun öğretilerini hayata geçirecekleri bir şehir inşa etmeye karar verdiler. Bugün bu şehirde tam 50 bin kişi yaşamaktadır.
Aurobindo'nun 1950'de hayata gözlerini yummasının ardından, onun öğretilerini yaşamayı amaçlayan tamamen özgür bir şehir 1964 yılında Mirra Alfassa liderliğinde filozofun takipçileri tarafından kurulmaya başlandı ve 1968'de tamamlandı. Hindistan'ın Tamil Nadu eyaletindeki Viluppuram bölgesinde kurulan Auroville, farklı bir yaşam modelini denemek isteyen sakinlerini ağırlamak için hazırdı. Şehrin adı Fransızca 'aurore' yani 'şafak' ve 'şehir' anlamına gelen 'ville' kelimelerinden aldı. Bu özgür şehir, herkes için özgürlüğü sağlama amacıyla siyaset, para, inanç ve özel mülkiyet gibi toplumsal baskı unsurlarını aşmayı hedefliyor. Auroville'de yaşayanlar, kendi ilgi ve yeteneklerine göre topluma katkı sağlarlar. Bu şehirde çalışma, karşılık beklemeden topluma gönüllü katkıda bulunmayı amaçlar. Auroville'de toplumsal kararlar, topluluk çıkarlarını öncelikli alacak şekilde ortak katılım ve uzlaşı yoluyla alınır. Modern dünyanın siyasi kurallarından uzak olan bu şehirde özel mülkiyet hakkı yoktur; tüm alanlar ortak kullanılır ve paylaşım duygusu güçlendirilir.
Auroville'de din kavramı bulunmuyor. Herkes istediği inancı bireysel olarak yaşayabilir ve Auroville sakinleri, farklı inançlara saygı duyar ve destekler. Şehirdeki ana hedef, ideolojilerin ve güç mücadelelerinin sınırlarını aşarak gerçek dönüşümün ve ilerlemenin mümkün olduğuna inanıyor. Bu nedenle, Auroville siyasetin bölücü doğasından kaçınır ve kişisel gelişimi gerçekleştirmek ve kolektif refahı sağlamak için kurulan bir yapıya sahip. Ancak bu ütopik şehir, modern dünyadan tamamen izole edilmemiştir.
Organik tarım ve geri dönüşüm önemli
Auroville sakinleri, bölgedeki diğer topluluklarla kültürel ve sosyal olarak etkileşim içindedir. Ayrıca, sürdürülebilirlik, Auroville için temel bir kavramdır. Doğayla uyum içinde, kendi kendini idame ettirebilen ve organik tarımın ve geri dönüşümün önemli olduğu bir üretim modeli benimsenmiştir. Auroville'de yaşayanlar, çevre ve ekoloji gibi konulara büyük bir hassasiyetle yaklaşmaktadır. Şehirdeki merkezi yapı olan Matrimandir, sükûnetin korunmasına önem verilen bir yerdir.Matrimandir, Auroville’deki şehir planlamasının odak noktası konumunda. Bu binayı çevreleyen şehir 4 farklı bölgeye ayrılıyor. Bunlar Yerleşim Bölgesi, Sanayi Bölgesi, Kültür ve Eğitim Bölgesi ve son olarak Uluslararası Bölge olarak isimlendiriliyor.
Aurobindo’nun takipçisi ve fikir mirasının sürdürücüsü Alfassa, evrensel kasabanın iyi niyetli insanları ve daha iyi bir dünya arzusunu bir araya getirerek insanlığın muhteşem geleceğine doğru ilerlemesine önemli ölçüde katkıda bulunacağını umuyordu. Alfassa’nın düşüncesi başarıyla sonuçlanmıştı. Bugün 50 bin kişiden fazla sakini olan Auroville'de yaşayanları konu edinen bir belgeselde ise 7'den 70'e herkesin kurduğu tek cümle var: 'Sanki bir rüyada yaşıyoruz.' dedi.
Kaynak: Milliyet