OECD, Türkiye için büyüme tahminini açıkladı
OECD, 2023'te yüzde 3,1 olarak kaydedilen küresel ekonomik büyümenin bu yıl yüzde 2,9'a düşeceğini ve 2025'te yeniden yüzde 3'e yükseleceğini tahmin ediyor.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), "Büyüme için
Temelleri Güçlendirmek" ana temasıyla yayınladığı Ekonomik Görünüm
Ara Dönem Raporu'nu duyurdu. Rapora göre, küresel ekonomik büyüme
2023'te direnç gösterdi ve enflasyon beklentilerin üzerinde bir
hızla geriledi.
Dünya ekonomisi geçen yıl yüzde 3,1 oranında büyüme kaydetti.
ABD'nin dördüncü çeyrek dahil olmak üzere yıl boyunca güçlü
performansıyla öne çıkarken, diğer gelişmiş ülkelerde enerji
krizinin etkisiyle daha zayıf bir büyüme görüldü.
2022'de G20 ülkelerinde ekonomik büyüme yüzde 3,3, ABD'de ise yüzde 2,5 olarak gerçekleşti. Euro Bölgesi'nde büyüme yüzde 0,5 olurken, Almanya'da yüzde 0,1 daralma kaydedildi. İngiltere'de büyüme yüzde 0,3, Fransa'da yüzde 0,9, Çin'de yüzde 5,2, Hindistan'da yüzde 6,7 ve Türkiye'de yüzde 4,1 oldu.
Buna göre, Brezilya ekonomisi yüzde 3,1, Japonya ekonomisi yüzde 1,9 ve Rusya ekonomisi yüzde 3,1 büyüme gösterdi, ancak Suudi Arabistan ekonomisi yüzde 0,9 daraldı.
2024'te küresel ekonomik büyümenin yüzde 2,9 olması ve 2025'te finansal koşullardaki iyileşmeyle yüzde 3'e yükselmesi öngörülüyor. Bu tahminler, geçen kasım ayında yayımlanan OECD Ekonomik Görünüm raporuna kıyasla bu yıl için küresel ekonomik büyüme tahmininin yüzde 2,7'den yüzde 2,9'a revize edildiğini gösteriyor. Ancak 2025'e yönelik küresel ekonomik büyüme beklentisi değişmedi.
ABD büyüme tahmini
ABD'de ekonomik büyümenin, hane halkı harcamaları ve güçlü işgücü piyasası koşullarıyla destekleneceği, ancak bu yıl yüzde 2,1'e, 2025'te ise yüzde 1,7'ye düşeceği tahmin ediliyor. Euro Bölgesi'nde ekonomik büyüme tahmini bu yıl için 0,3 aşağı yönlü revize edildi, ancak 2025 için değiştirilmedi.
Çin büyüme tahmini
Çin ekonomisinin düşük talep, yüksek borç ve zayıf emlak piyasasının etkisiyle bu yıl yüzde 4,7 ve 2025'te yüzde 4,2'ye gerilemesi bekleniyor. Türkiye'de ise bu yıl yüzde 2,9 büyüme öngörülürken, 2025'te yüzde 3,1 olması bekleniyor. Bu, OECD'nin kasımdaki tahminlerine göre bu yıl için büyüme öngörüsünü değiştirmediği, ancak 2025 için yüzde 0,1 düşürerek yüzde 3,1'e revize ettiği anlamına geliyor.
Enerji ve gıda fiyatlarındaki gerileme ve sıkı para politikasına bağlı olarak, birçok ülkede geçen yıl enflasyonun düştüğü belirtiliyor. Ancak çekirdek enflasyonun hala hedefin üzerinde seyretmesi ve işgücü maliyetlerindeki artışın orta vadeli enflasyon hedefleriyle uyumlu seviyenin üzerinde olması, 2025'e kadar devam eden enflasyonist sürecin tam olarak sona ermeyeceğini gösteriyor.
Orta Doğu'dan kaynaklanan jeopolitik gerilimler, enflasyonda yukarı yönlü baskı oluşturabilir. Bölgede çatışmanın genişlemesi veya tırmanması, deniz taşımacılığını ciddi şekilde etkileyebilir ve arz darboğazlarını artırabilir. Orta Doğu'dan Asya, Avrupa ve Amerika'ya petrol ve gaz tedarikindeki kesintiler, enerji fiyatlarında artışa neden olabilir. Bu durum, küresel ekonomik büyümeye zarar vererek doğrudan enflasyon baskılarını artırabilir.