Kendine Çeyrek Kala

Türkiye’de ortalama yaşam süresi en iyi ihtimalle 75 yıl kadar...

Demek ki bir ömürde; 27.375 gün, 65.700 saat ve 39.420.000 dakika var.

Bakınca ne kadar çok... Say say bitmez. Bu kadar zamana neler sığdırılmaz ki!

Aslında her şeyi sığdırmaya çalışırken biz, en önemli şeyi atlıyoruz.

-Kendimizi.

Tam da bu sebepten sürekli bir şeyleri erteliyor ve yarınlara bırakıyoruz! Ürettikçe var olduğumuza inanıyor ama bir o kadar da hayallerimizi listemizin son satırlara öteliyoruz!

Hedeflerimizi aklımızın bir köşesine yazıyor ama yaşamla bağını bir türlü kuramıyoruz.

Erteliyoruz! Köşede kenarda bırakıyoruz onları. Üzerinden atlayıp diğer tarafa geçiyoruz. Geçiştiriyoruz.

Peki harekete geçmek için ne lazım?

Öncelikle...

Zincirlerini kır!
İşe farklı bir yoldan, ya da farklı bir sokaktan gitmeye başla mesela. Değişiklik her zaman iyi gelir, arınırsın kendinin standart hallerinden. Rutininden kurtulursun. Zihnin ferahlar. Daha yaratıcı olursun. Çözüm odaklı halin gelişir. Bunu fark edeceksin. Uygula ve gör.

Erken kalk
Bir saat daha erken kalksan dünyanın işini bitirdiğini fark edeceksin. Bak bir kez yap devamı gelecek. Unutma, başarılı insanlar esnek ve değişken olanlar değil planlı ve azimli onlardır. Sonra kendine vakit ayırabilir ve bir sonraki günü dahi planlayabilirsin. Aslında zaman her şeye yeter. Sadece planlayıcı kimse ona göre değişir hepsi bu.

Farklı bak
İnsan nasıl bakarsa onu görür! Karşısında ve çevresinde de ona benzer insanlar olur. İnan bana bir ağaca farklı bakarsan, kafes yapmayı düşünebilirsin. Ya da vazgeçmeden, korkmadan kendileri için yuva yapan kuşlara tanıklık edebilirsin. İhtiyaç olan bir şeyi fark edebilirsin. Gözlerin açılır. Başka bir açıdan bakarsın.

Planlı ol
Sıkıcı bir plandan bahsetmiyorum aslında hani dakikası dakikasına bir şeyleri yapmaya odaklama kendini. Sadece günün sonunda kendin için ne yaptığına bak. Üzerini çizdiklerinden hangisi senin içindi?

Neyi en güzel yaptığını anımsa!
Daha çocukken seni en çok gülümseten şeylerin ne olduğunu hatırla. Mutlaka kapalı kapılar ardından bir şeyler göz kırpacak sana! Sevdiğin her şey senden bir parça bunu unutma.

Kendine vakit ayır!
Ne istediğini bulmaya yarayacak en güzel şey, zamanla ortaya çıkacak. Sessiz bir ortam yarat kendine. Önce derin derin nefes al! Kendini anımsa. Bedenini, ruhunu hisset. Deneyimlerine gülümse ve devam et.

Arkadaşlarınla buluş ve ekip çalışmasını sev
Arkadaşlarla buluşmak iyidir. Bir konu üzerine saatlerce sıkılmadan konuşabilirsiniz. Üzerine derinleşebilirsiniz. Heyecanını yitirmezsin onlarla. Yaptığın her şey anlamlıdır. Kendini bulursun. Deneyimlerini anımsarsın. Zihnin açılır. Denizin sığ tarafında da takılabilirsin onlarla, en uçsuz bucaksız yerlerde de. Düşüncelerine ve hayallerine zincir vurmak isteyenler de olacak elbet! Ama sen gülümse ve devam et. Bazen hiç tanımadığın insanlarla dahi sohbet et. Gelişirsin konuşurken. Tanımadığın bir insanla konuşmak, kendini tanımanın en önemli adımı, ayna tutar sana. En çok neyi yapabildiğini anlatır. Güçlü yanlarını hatırlatır.

Toplu halde çalışmayı sev. Kalabalık, verimli bir ortam olduğunda besler seni. Fikirler fikirleri doğurur ve boşlukları doldurur.

Hedefini Yüksek sesle söyle!
Hayal ettiğin her şeyi yaz ve etrafına yüksek sesle söyle! Yaparsan senindir. Yapmazsan, bırak başkası yapsın. Kıskanma! Aksine tebrik et. Tebrik edebilmek ve kabullenmek yüceliktir.

Duygularını kontrol et, üret...
İnsanız nihayetinde ve duygular aslında her şeyimiz. Fakat bazen, enerjimizi, yeteneklerimizi hatta hayallerimizi dahi etkileyebiliyor. Bu sebepten ara sıra da olsa kontrol etmek gerek.

Korkma, yürü! Sen kendinin arkasındasın
Kimseden onay almana gerek yok. Doğru bildiğine inanıyorsan, istediğin şeyi yap. Bırak engellemeye çalışanlar düşünsün. Çünkü sen sana yetersin...

 

Yazan: Cansu AYDEMİR