'Kadınlar finansal konularda elini taşın altına sokuyor'
Kredi Okuryazarlık Haftası'nın bu yıl ikincisi düzenlendi. Haftanın kapanış oturumuna konuk olan finansal davranış değişikliği mobil uygulaması Monay'ın CEO'su Özlem Denizmen, 'kadın girişimciler' konusunu ele aldı.
Bireylerin ve kurumların, finansal kurumlardan kredi kullanmadan
önce, kullanım anında ve sonrasında bilmeleri gereken önemli
konular hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlamak amacıyla sosyal
sorumluluk bilinci çerçevesinde geliştirilen Kredi
Okuryazarlık Haftası'nın bu yıl ikincisi düzenlendi.
Haftanın kapanış oturumuna konuk olan finansal davranış değişikliği
mobil uygulaması Monay'ın CEO'su Özlem
Denizmen, 'kadın girişimciler' konusunu ele aldı.
Monay uygulamasını App
Store ve Google Play üzerinden indirmek için buraya
tıklayın.
Türkiye'de finansal okuryazarlık denilince akıllara gelen ilk
isimlerden olan FODER kurucusu Denizmen, kamu, reel sektör, banka
ve finans kuruluşları ile sivil toplum kurumlarının paydaş olarak
yer aldığı panelde, Türkiye'deki kredi kullanan profili ve
özellikle kadın girişimcileri baz alarak, 'pırasa yemeği' analogu
üzerinden ilginç anlatımıyla dikkat çekti.
Finansı günlük yaşamdan örneklerle, hikayeleştirme tekniği ile anlatmasıyla dikkat çeken ve sektörde bu yönüyle öne çıkan Denizmen'in, kredi okuryazarlığı alanında toplumu bilinçlendirme amacıyla organize edilen, Türkiye genelinde kamuoyunun kredi okuryazarlık alanında farkındalığını ve bilgi düzeyini artırmaya yönelik çevrimiçi panelde, 'Kredi okuryazarlığı ve kadın girişimciler' vurgulu konuşmasından dikkat çeken satırbaşları:
Kredi okuryazarlığı nedir?
Öncelikle finansal okuryazarlığı açıklayarak başlayalım: Bir mutfağa benzetiyorum. Mutfakta bir sürü meyve sebze var ve bundan bir yemek çıkartmanız gerekiyor ama neyi neyle bir araya getireceğinizi bilmiyorsunuz. Görmeniz gereken ilk şey; bu yemeği yapabilme bilgisi... Yani tarifiniz yoksa, ocak yoksa yemeği pişiremezsiniz. Bu da "finansal dahiliyet" demek; yani finansal sistemin içinde olmak demek... Yemeğin doğru olması yani lezzetli olmasıd a finansal iyilik hali... Yani siz aldığınız bu bilgileri bu ocakta pişirebiliyorsanız ve sonuç iyi; lezzetli çıkıyorsa, bu finansal iyilik halidir.
Buradaki en temel şey yaptığımız davranışlar... Yani o yemeği yaparken elinizi bıçakla kesebilirsiniz, ateşte unutabilirsiniz, tuzunu az koyabilirsiniz. 'Tarif böyleydi ama' diye yakındanız dahi, belki tuzu biraz kaçırdınız, bir şey ters gitti sizinle yemek arasında... Olabilir. Burada en temel şey; siz o bilgileri edindikten sonra, ocağın yanıyor yani çalışıyor olması "kredi" dediğimiz, yani yemek yapabilecek ateşe ulaşmak...
Diyelim ki ben şu anda zeytinyağlı pırasa tarifini okudum... Yani bu vesileyle ben "finansal okuryazar" oldum. Ama pratik yapmazsam bu bilgiyi unutacağım. Hatta içinde duygu olmadığı için hatırlamayacağım, yani çok da bir işe yaramayacak... O yüzden aslında ben tam olarak da karnım acıkmış iken ve de canım pırasa istiyorken, pırasa tarifini aldığım zaman benim o tarife olan motivasyonum çok yüksek oluyor. Belki de o anda hakikaten pırasa pişirmeyi çok istiyorum ve pırasayla ilgili her şeyi öğrenmek istiyorum...
Bu neye benziyor biliyor musunuz? Ben kredi almak istediğim zaman, kredi almayı düşündüğüm zaman benim kredi okuryazarlığına sahip olma isteğim ve motivasyonum çok yükseliyor ve çok yükseldiği için aslında açığım kredi kullanmaya ve hazırım! Zihnim berrak, odağım yüksek...
3 aşama var kredi okuryazarlığında:
-Kredi almadan önceki davranışlarım
-Kredi alırken o sıradaki davranışlarım
-Kredi aldıktan sonraki davranışlarım
Kredi almadan önceki davranışlarımda bilmem gereken şeyler var. Yani pırasa yapmadan önce nasıl pırasa seçeyim, nereden alayım, nasıl alayım... Bunları bilmem gerek.
Bir diğer konu da kredi alma konusundaki çekince... İnsanlar ile bankalar arasında bir duvar var ve bundan dolayı da bir çekince var. Bu çekince kadınlarda daha yüksek, bunu gözlemliyoruz. Yine pırasa örneğinden yürüyelim; kadın pırasa almaya gidecek ama düşünün ki bakkalı ya da pazarı daha kavrayamıyor ve belki de utanıyor aslında... Belki de eli kolu bağlı hissediyor.
Zaten insanların kafasında kredi istemek sanki "Benim param yok da gidip alıyorum" demekle özdeşleşmiş. Hayır! Kredi almak; finansal sistemin içerisinde çok doğal akışta olan bir şey... Kaldıraç olarak kullanılan bir şey... Zengin olabilmek için mesela... Özellikle enflasyon döneminde...
O yüzden birinci halletmemiz gereken anlayış; bizim bu pazardan,
bakkaldan ekmek alır gibi çekinmememiz, konuşabilmemiz...
Doğru tabirleri anlayabilmemiz!
İkinci aşama da şu: Örneğin, ben dün kredi çektim. Çekerken önüme
bir sürü şey getirdiler. 13 senedir finansal okuryazarlığın
içindeyim, ben bile şaşırdım düşünebiliyor musunuz? Ne kadar
finansal okuryazar olursam olayım, ne fark eder? Onlarca sayfa
önümde ve küçük puntolar küçük harfler... Elinize oracıkta ne
verirlerse imzalamak durumunda kalıyorsunuz. Finansal okuryazar
olmayan birinde bu durum bir tedirginlik nedeni. Bankada kredi
alacağız örneğin, şöyle bir rahat oturamıyoruz bankacının
karşısında bir çekince içerisindeyiz neden bilmiyorum
alışkanlıklarımızda var belki de...
Uzun lafın kısası, kredi alanın bir psikolojisi var. Kimi insan 5 bin borçla uyuyamıyor, kimi insan 3 milyon borçla rahat rahat uyuyor; insana göre değişiyor.
Kadınlar finansal konularda elini taşın altına sokuyor! Benim finansal davranış değişikliği odaklı mobil uygulamam Monay'da, kullanıcı davranışlarına ve eğilimlerine baktığımız zaman, 2023 Mart ayından bu yana
· 0-24 yaş arasındaki kişisel eğitim hedefi için birikim yapan kadınların oranı %7, aynı oran aynı yaşta erkeklerde % 2.75
· Kadınların %20'sinin, erkeklerin de %15 'inin "gelecek güvencesi" hedefi var
· Erkeklerde ev peşinatı için biriktirme hedefi %5 iken kadınlarda %13
· Araç satın alımı için para biriktirme veya kredi çekme hedefi erkeklerde yüzde 5 iken kadınlarda %15. Buralara bakılarak şu içgörüler çıkıyor: Kadınlar erkeklerden daha fazla kişisel eğitime para yatırıyor. Kendilerine yatırım yapıyor özellikle genç kadınlar... Aynı şekilde kadınlar araç hedefi koyuyor örneğin kendilerine...
· Erkeklerden daha fazla, ev peşinatı biriktirme konusunda erkekleri neredeyse 3 e katlamışlar...
Yani evin yükü erkeklerde değil sadece... Çocuğun eğitimi için para biriktirme hedefi koyan erkekler yüzde 1,5 iken kadınlarda yüzde 4. Her seyi erkeğin üstüne yıkmak yok. Kadınlar evi de ödüyor, çocuğu da okutuyor. Geleceği güvence altına almak için para biriktiriyor. Bir de kişisel eğitime para yatırıyorlar örneğin, erkeklerin tam 3 katı kadar.
Son olarak, benim finansal okuryazarlık ve kredi okuryazarlığı konusundaki görüşümü şöyle bir toplarsak
-İnsanlara onlar istediği zaman,
-Onların ihtiyacı olduğu zaman
-Onların en kolay erişebileceği şekilde
-Onların en kolay anlayabileceği şekilde
-Onların günlük hayatın içinden gelmiş bir şekilde sunulan bir destek mekanizması olması gerek.