Dövizle ödeme yasağı piyasayı karıştırdı
Menkul kıymet satışına gelen TL ile ödeme zorunluluğu, ithal emtia oranlarının yüksek olduğu sektörlerde tepkilere yol açtı.
Ekonomi yönetiminin piyasadaki dolarizasyonla mücadele
kapsamında menkul kıymet satışına TL ile ödeme zorunluluğu
getirmesi piyasayı karıştırdı. Özellikle dövize endeksli emtia
kullanımı yoğun sektörlerden tepkilerin yükseldiği kararla ilgili
dün Hazine ve Maliye Bakanlığı bir açıklama yapma gereği duydu.
Karardan önce imzalanan döviz çeklerinin ödemesinin yine döviz
olarak yapılabileceği şeklindeki açıklama elinde döviz çeki
bulunanları rahatlatsa da genel itibariyle tatmin etmedi.
Karar piyasada kontrollü ekonomi şeklinde algılanırken, serbest
piyasaya bu şekilde bir müdahalenin uygulanabilir olmadığına işaret
ediliyor. Uygulamanın dövize endeksli hammadde ve ara mamul
kullanan sektörlerde tedarik ayağında bürokratik zaman kayıplarına,
kur risklerine ve fazladan ödenecek banka komisyonlarına sebebiyet
vereceğine dikkat çekiliyor. Alıcı-satıcı arasındaki hukuki
itilafların artacak olması ve ticaretin yavaşlama riski piyasa
aktörlerini tedirgin ediyor.
Piyasada çalkantılara neden olan uygulama, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile 19 Nisan’da yürürlüğe girmişti. Tebliğde menkul satış sözleşmelerine konu ödeme yükümlülüklerinin, Türk parası cinsinden yerine getirilmesi ve kabul edilmesi zorunluluğu getirilmişti. Düzenlemenin ilk halinde, tebliğin yayım tarihinden önceki anlaşmalar veya kesilmiş çek/senetlerin de düzenlemenin kapsamına girecek olması büyük tepki çekerken, Hazine ve Maliye Bakanlığı gelen şikayetler üzerine dün bir açıklama yaparak konuya açıklık getirdi ve tebliğin yayım tarihinden önce imzalanmış döviz çeklerinin yine döviz ile ödenebileceğini duyurdu. Ancak karar bu haliyle de piyasadan, özellikle ithal hammadde ve girdisi yüzde 50’nin üzerinde olan sektörlerde endişelere neden oldu.
Yayan: Suni bir uygulama
Hammaddede yüzde 55 civarında dışa bağımlı olan demir-demir dışı
metaller sektörü uygulamadan en fazla etkilenecek olan sektörlerden
biri. TOBB Demir ve Demir Dışı Metaller Meclisi Başkanı Veysel
Yayan, dövizle alışverişi yasaklayan her türlü kararın suni bir
uygulama olduğunu ve serbest ticareti olumsuz etkilediğini
söylerken, “Ama bunu Türkiye’nin içinde bulunduğu şartlardan dolayı
alınmış geçici bir uygulama olarak görmek istiyoruz. Şartlar
oluştuğunda yeniden kaldırılacağı kanaatindeyiz. Geçmişte de bu tür
uygulamaların getirilip sonra kaldırıldığını gördük. Aksi takdirde
alıcı satıcı arasında bu tür getirilen engeller piyasaya müdahale
anlamı taşır. Girdiyi dövizle alan satıcının aradaki marjı
fiyatlara yansıtması söz konusu olabilir” diye konuştu. Uludağ
Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Yönetim Kurulu
Başkanı Baran Çelik de uygulamanın ilave bir operasyon ve bürokrasi
getireceğini söylerken, “Alsat yaparken kur riski olacak” dedi.
Eroğlu: Hukuki ihtilaflar
artabilir
TOBB Plastik, Kauçuk ve Kompozit Sanayii Meclis Başkanı Yavuz
Eroğlu, hammadde girdisinin yüzde 85’ini ithal etmek zorunda olan
ve hammaddenin yüzde 100’ünün döviz cinsinden fiyatlandığı plastik
sektöründe bu düzenlemenin işleyişi zorlaştıracağını dile getirdi.
Eroğlu, “Bu değişiklikle kur oynamaları bir risk ve potansiyel
anlaşmazlık noktası olabilecek. Döviz alış satışları bir döngü
olacak, ekstra masrafl ar eklenerek devam edecek” dedi. Döviz çeki
ile ödeme yönteminin kullanılamayacak olmasını da değerlendiren
Eroğlu, “Döviz çeki olmaması kötü, piyasa vadeli işlem yapmakta
zorlanacak. Döviz bazlı ürünlere TL çek kesilmesi, ilerleyen
günlerde alıcı-satıcı arasındaki hukuki itilafl arın artmasına
neden olacak” dedi. Kamunun dolarizasyonu engellemek istemesinin
anlaşılabilir olduğunu söyleyen Eroğlu, “Ancak kontrollü ekonomi
yapmak istiyorsanız, piyasayı kontrol eden mekanizmaların da çok
iyi olması lazım” diye konuştu.
Türk Elektronik Sanayicileri Derneği (TESİD) Başkanı Yaman
Tunaoğlu, kararın elektronik sektörünü de yoğun şekilde
etkilediğini vurguladı. Sektörde maliyetin döviz ağırlıklı olduğunu
hatırlatan Tunaoğlu, “Sektörde firmalar elinde döviz tutmak
zorunda. Çünkü TL ile satsa da malını yerine koyabilmek için
yeniden ithalat yapması gerekecek. Şimdi ne olacak, mal almak
isteyen dövizi bozup TL ödeyecek, mal satan TL’yi dövize çevirip
yeniden mal alacak. Böyle olunca arada bankalar kar edecek. Büyük
ölçekli seri üretim yaptığımız büyük firmalara oluşan maliyetin en
az yüzde 70-80’i dövize endeksli” dedi. Kararın aceleyle alındığını
belirten Tunaoğlu, “Karar firmaları yoracak, arada bankalar
kazanacak. Merkez bankasını döviz rezervi etkilenmeyecek” şeklinde
konuştu.
Öksüz: Sektörde panik var
İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB)
Başkanı Ahmet Öksüz tekstil sektörünün de uygulamadan
etkileneceğini söyledi. İthal hammadde kullanan sektörlerin
uygulamadan muaf tutulması gerektiğini savunan Öksüz, “Pamuk
hammaddesi, polyester, kimyasal boya gibi ürünlerin hepsini döviz
bazlı satın alıyoruz. İçeride dolarizasyon çok fazlaydı, bu anlamda
bir uygulama gerekiyordu. Ama şu an bir panik var sektörde. Dövizle
alan içeride TL satış riskine girmez, bu işi yapmaz o zaman. Bu
nedenle içeride böyle bir kısıtlamaya gidilmesini doğru bulmuyoruz.
Uygulamanın alt detaylarının iyi çalışıp esnetilmesi gerekiyor”
ifadelerini kullandı.
Hazine ve Maliye Bakanlığı, 19 Nisan’da yürürlüğe giren; Türkiye’ye yerleşik vatandaşların kendi aralarında yaptıkları döviz sözleşmelerinde ödemenin TL ile yapılmasını zorunlu kılan mevzuat değişikliğine açıklık getirdi. Bakanlık açıklamasına göre, dövizle yapılan sözleşmelere ilişkin öne çıkan konular şöyle: Menkul ibaresi gayrimenkul tanımına girmeyen her türlü mal ve eşyayı kapsıyor. 19 Nisan 2022’den önce düzenlenmiş faturaların ödemesi dövizle yapılabilecek. TL ödeme zorunluluğu Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında yaptığı sözleşmeyi kapsıyor, yurt dışı yerleşiklerle yapılanlarda böyle zorunluluk yok. Sermaye piyasası araçlarının döviz cinsinden oluşturulması ve ödenmesi yasak kapsamında olmayacak.
Kur riskine karşı fiyatlar yükselebilir
Gıda sektöründe faaliyet gösteren İstanbul Tüccarlar Kulübü Başkanı
İlker Önel, kararın sadece gıda değil birçok sektörü etkileyeceğini
söylerken, ticareti yavaşlatabileceği uyarısında bulundu. Piyasada
TL fatura kesilirken faturanın altında dolar/ton birim fiyatının da
yazıldığını, bu şekilde gerektiğinde kur farkı faturası kesildiğini
hatırlatan Önel, ancak bunun şu halde mümkün olamayacağını, borcun
TL olarak sabitleneceğini ifade etti. Önel, “TL fatura kesen kur
riskini sırtlanacak. Firmalar da buna karşı formüller
geliştirecektir. Bu da fiyatları artırarak enfl asyona etki edecek”
dedi.
Küçükler faturasız hayata geçebilir
MKS DevO Kimya Yönetim Kurulu Başkanı Korgün Şengün, düzenlemenin
uygulanabilir olmadığını savunurken, kararın ciddiyetiyle ilgili
soru işaretlerine neden olduğunu ifade etti. Şengün, “Eğer piyasada
gerçekte olmayan bir uygulamayı geceden sabaha yapmaya kalkarsanız
inandırıcılığı olmaz ve karşı taraf bunu delmek zorunda kalır.
İşler zaten bin bir zorlukla yürüyor. Şimdi çok duyuyorum,
özellikle orta-küçük firmalar ‘Demek ki biz faturalı iş
yapmayacağız’ diyorlar. Ortaiküçükler faturasız hayata geçerlerse o
zaman ne yapacaksınız?” dedi.
Restoran rezervasyonlarında kapora dönemiTüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği (TÜRES) Genel Başkanı Ramazan Bingöl, son dönemde rezervasyon iptallerinde artış yaşandığını belirterek, bu iptaller nedeniyle kapora uygulamasının yaygınlaştığını söyledi.