Doom Spending Türkiye'yi Sardı: Uzmanlar Uyardı! Bunlar Sizde De Varsa Dikkat!
Gelecekteki belirsizlikler ve ekonomik sıkıntılar karşısında insanların anı yaşamak için lüks tüketime yönelmesi olarak tanımlanan "doom spending" yani "kıyamet alışverişi" Türkiye'de de yaygınlaşmaya başladı. Memiş ise bu durumu açıkladı. İşte ayrıntılar…
Doom Spending ile ilgili değerlendirmelerde bulunan uzman isim
İslam Memiş, doom spending eğiliminin 2030 yılına kadar daha da
artabileceği uyarısında bulundu. Memiş, gelecekteki belirsizlikler
ve ekonomik sıkıntılar, insanların tüketim alışkanlıklarını daha da
olumsuz etkileyebilir diyerek, “Bu durum hem bireysel ekonomiler
hem de genel ekonomik istikrar için ciddi riskler taşıyor" şeklinde
konuşarak uyardı.
'Kıyamet Alışverişi' Türkiye'yi Vurdu
Ekonomide yeni dünya düzenini tarif etmek için kullanılan ve
Türkçe karşılığı 'Kıyamet Harcaması' olan Doom spending sendromu
yarınlar yokmuşçasına harcama yapanları simgelemektedir. Tüm
dünyada giderek yayılan bu yeni kavramla ilgili Türkiye'de yapılan
araştırmanın sonuçları dikkat çekerken, Memiş'ten 2030 uyarısı
geldi.
Artan enflasyon, hayat pahalılığı tüm dünyada alım gücünün azalmasına neden olurken; özellikle umutsuz yeni bir nesil geliyor. Geleceğe dair hiçbir umudu olmayan gençler kendilerini lüks tüketime vererek, birikim yapmaktan kaçıyor. Kolay kolay ev, araba alamayacağını düşünen bir grup, para biriktirmeyi anlamsız bularak anı yaşıyor. İşte bu durumlar da Doom spending sendromu olarak nitelendiriliyor.
Dünyanın konuştuğu bu yeni kavram için NielsenIQ'nun yaptığı bir araştırmaya göre; Türkiye'de gençlerin yüzde 57'si geleceğe ilişkin planlama yaparken, yüzde 43'ünün ise herhangi bir planı yok.” Türkiye için yayınlanan bu veriler dikkatleri çekerken, TV100'deki yazısında 'doom spending' sendromuna değinen altın ve para piyasaları uzmanı İslam Memiş, "Herkes 2030'da ektiğini biçecek. Bugün biçtiğinden memnun olmayan, dönüp ektiğine bakacak!" diyerek değerlendirmede bulundu.
Bu Durum Karşında Ne Yapmak Geriyor?
Yapılan araştırmalar, özellikle genç neslin gelecekten umutsuz olması ve ekonomik güvensizlik hissetmesi nedeniyle doom spending'e daha yatkın olduğunu gösterirken, Bu durum, bireylerin para biriktirmek yerine tatil, lüks eşyalar veya deneyimler satın almasına yol açmaya devam ediyor. “Peki bu durum karşında ne yapmak geriyor?” diyorsanız kısaca şu bilgileri verebiliriz;
İnsanların bütçelerini planlamaları ve tasarruf yapmaları konusunda bilinçlendirilmesi gerekmektedir.
Geleceğe yönelik yatırım planı yapması (Eğitim, sağlık gibi) gerekiyor.
Çevreye duyarlı ve uzun ömürlü ürünler tercih edilerek tüketim alışkanlıkları değiştirilebilir.
Psikolojik danışmanlık, insanların gelecek kaygılarını yönetmelerine yardımcı olabilir.
Unutmayalım anlık zevkler için yapılan harcamalar, bireylerin borç yükünü artırabileceği gibi sürekli tüketim ihtiyacı, mutsuzluk ve anksiyete gibi psikolojik sorunları beraberinde getirebilir.