Deprem ışıkları nasıl oluşuyor?
Depremle birlikte ortaya çıkan ışık kaynağının nedenine ilişkin birçok teori var. Kahramanmaraş ve 17 Ağustos depremlerinde oluşan ışımanın nasıl gerçekleştiği bu teorilerle açıklanıyor…
Dünya atmosferinde görülüp dünya kaynaklı olan, fakat kökeni
henüz açıklanamayan ışıklar mevcuttur. Bunlar genellikle yıldırım
topları ve deprem ışıkları ile ilgili olup, oluşumları için mutlaka
elektrik fırtınası veya deprem olması şart
değildir. Çok eski zamanlardan beri deprem
ışıkları atmosferde görülmekte ve özellikle fay hatlarında
deprem olmadan da tektonik sıkışma ve gerilmelerden dolayı bu
ışıklar görülebilmektedir.
Araştırmalara göre dünya ışıklarının yüzde 80'i kırıkların
olduğu yerlerde gözlenmiştir. Bir teoriye göre tektonik stres,
kayaların ısınmasına ve dolayısıyla içerisindeki yer altı suyunun
buharlaşmasına neden olmaktadır. Buharlaşan su, kuvars
kristallerinin piezoelektrik özelliğiyle birlikte
davranarak tektonik sıkışma anında yüzeye çıkmakta ve bir dünya
ışığı olarak görülebilmektedir.
Diğer bir teori ise, yerkabuğu çatlaklarındaki basınç bir metre karede 100.000 volt gibi bir enerji biriktirebilmekte ve bu yüksek voltaj, bir elektrik kolonu halinde atmosfere bir hat boyunca boşalırken havayı iyonize etmekte ve havanın akkorlaşarak ışık saçmasına neden olmaktadır.
Ayrıca ayın dünya çevresinde saatte yaklaşık 1000 km hızla dönmesi sırasında bir çekim gücü olmaktadır. Bu çekim gücü dünya çevresinde sürekli hareket eden bir gerilim noktası oluşmasını sağlamaktadır. Bu özelliğin belli tektonik gerilme bölgeleriyle çakışması sonucunda ışık olayları olabilmektedir.
Deprem ışıklarının sık rastlanan şekilleri; daire, elips ve üçgen biçiminde olanlarıdır. Bunların renkleri kavuniçi, sarı, beyaz ve yeşil olup yüzde 70'i deprem merkez noktasına 35 km, bazıları ise 150 km uzaklıkta gözlenmiştir.
Diğer bir deprem ışığı Sonoilüminesans olgusuyla açıklanabilmektedir. Sonoilüminesans; suyun, güçlü ultrasonik titreşimlerle uyarılması sonucunda ışık saçmasına verilen addır. Saf suyun yaydığı ışınım suyun tipik tayfındaki mavi ya da mavimsi beyaz rengi verirken, çözelmiş başka maddelerin varlığı, parlak sarı ya da kırmızı ışık üretilmesine olanak sağlar. Johnston laboratuvarda elde ettiği verilere göre, depremlerde oluşan P dalgalarıyla ilişkilendirilebilen deprem ışıklarının, bu olgu sonucunda olduğunu açıklamaktadır. Bunun için ortamda tatlı ya da tuzlu su bulunması, ya da toprağın suya doygun olması yeterli olabilmektedir.
Kocaeli-Adapazarı, Düzce depremlerinden önce ve hemen sonrasında deprem ışıkları olarak nitelenen ışık topları ve kolonlarına tanık olunmuştur. Örneğin, Düzce depremi anında, Bolu dağından Adapazarı istikametine doğru otomobil ile inmekte olan Pınar Gürel isimli kişi, bu sırada yerden gökyüzüne doğru iki ışık kolonunun geliştiğini ve hemen peşinden de arabanın ön tarafında deprem sırasında oluşup, yolun kapanmasına neden olan heyelanın gerçekleştiğini ifade etmiştir.
İşte depremi haber veren göstergeler! Yaşadığımız depremler sonrası, endişeler iyice arttı. Nüfusunun büyük bölümü fay hatlarında yaşayan Türkiye'de hemen herkes deprem korkusu yaşıyor. Yeni depremin nerede ve ne zaman yaşanacağı ise kestirilemiyor. Ancak bazı belirtiler depremle bağdaştırılıyor. İşte depremi işaret eden o belirtiler…