Anadolu’nun Dişi Kaplanları - 01.05.2014

Topraklarımız yürekli, çalışkan, tuttuğunu koparan kadınlarla dolu.

Hangi şehre gitsem, bin bir zorlukla ailesini ayakta tutmuş, azmetmiş, mücadele ile başarmış kadınlara tanık oluyorum. Bugün de Eskişehir’den üç kadının hikayesi var...

“İki senedir tüm Posta yazılarınızı takip ediyorum. Bir gün bana da gelse diye hayal ediyordum” dedi Asiye Özkan. İçeri girer girmez sarıldık. 49 yaşında. 2 çocuk annesi. Çocukları üniversiteye girene kadar hiç çalışmamış. Onların okul masraflarını karşılamak için bir kafede temizlik yapmaya başlamış. Bir müşterinin “Siz patron musunuz?” diye sorması üzerine, “Aa, demek olabilirim” deyip, kendi işini kurmaya karar vermiş. Yemek kursuna gitmiş. Sonra mikro kredi kullanarak malzemelerini satın almış. “Ayaklarım yere sağlam bassın istedim” diyerek, evinden çalışmaya başlamış.

‘Üretmek Değil, Satmak İş’
Koltuğunun altına almış su böreği tepsisini, tek tek pastanelerin kapısını çalmış. “Üretmek iş değil, pazarı bulmak iş” diyor. “Tadına bakın, ben yine geleceğim” demiş herkese. 1 hafta sonra başlamış telefonlar. Bir süre sonra tek başıma yetişemeyecek duruma gelmiş. Etrafındaki kadınları da teşvik etmiş. Gurmelerin jüri üyesi olduğu yarışmalarda, kuru baklavası Eskişehir’in 1’incisi ve su böreği Türkiye 2’ncisi olmuş. Hayali tüm Türkiye’ye servis etmek.

‘Kendim Olmak İstiyorum’
İşe başlamak istediği zaman eşi “Neden?” diye sormuş: “Ben kendim olmak istiyorum.” demiş. Kendisi olmak isteyen ev kadınlarına da tavsiyeleri var:

1) Yeteneklerinizi keşfedin.
2) Kendinize inanın. Evden başlayın.
3) Pazarınızı yaratın, evinizden dışarı çıkın.
4) Gurur yapmayın ve isteyin.
5) Çok çalışın.

‘Bir Şeyler Yapın’
Yıldız Yurtgan 52 yaşında. Eşinden uzun yıllar önce ayrılmış. Köy yumurtası satarak çocuklarını okutmuş, bu parayla kızına düğün yapmış. Oğlu askermiş. Yolunu bekliyor. Tüm ev kadınlarına “Dul kaldım diye üzülme, yeni bir hayatın başladığını düşün” diyor. Bir an yaşadığı zorlukları gördü film gibi... Koydu başını omzuma hüngür hüngür ağlıyor. Kalakaldım. Sarıldık. Duygulandık o anlatırken. Sevindik de. “Kadınlar isterse her şeyi yapar. Bahane üretmeyin, kalkın ve bir şeyler yapın” diyor.

75 Yaşında Ama…
Gülşen Tan 75 yaşında, benden genç! Fıkır fıkır kaynıyor. 6 yıldır kendi el emeği ürünü sabunluklarını satıyor. İlk olarak 700 TL ve sonra da 1000 TL mikrokredi kullanmış. “İyi kazanıyor musun?”, diye sordum. “Allah bereket versin” dedi. Çocuklarının ve torunlarının ihtiyaçlarını karşılayacak kadar gelir elde ediyor. Maşallah dedim!

Kadınların Cebindeki Mucizeler
Dün, Başakşehir Kültür Merkezi'ndeki İSMEK kursiyeri kadınlarla seminerde beraberdim. Ceplerindeki mucizeleri anlattılar.

- Posta’daki yazılarımı okuyarak sigarayı bırakmış karı-koca, her ay 500 TL biriktirerek, satın almak istedikleri ev için peşinatını tamamlamış.

- Bir ev kadını, girişimci kadınları görüp, pazarda kendi ürettiklerini satmaya başlamış.

- Evde para konularını konuşamayan bir kadın, yazılarımı okudukça kocasıyla arasını düzeltmiş.

- Başka bir ev kadını, her ay bireysel emekliliğe (BES) 200 TL ödemiş ve şu anda 15 bin TL birikmiş parası var.

Bunları duymak mutluluk verici. Unutmayın, hiçbir para sorunu çözümsüz değildir. Bana yazın, sorun, çözelim.

Tramvay Çok Pahalı Abla!
‘3Kumbara Finansal Okuryazarlık Eğitimi’ için Eskişehir Odunpazarı’nda Metin Sönmez İlkokulu’ndaydım. Çocuklar harika. Zeynep ve Elif, telefon almak istiyor. Mustafa’nın hayali, lunaparka gitmek. “Tramvay 4 TL abla, pahalı.” diyor.