''Valizimi Alıp Gitmek İstiyorum'' diyenlere...
‘Okyanusları geçip, yüksek dağları aşınca; kendini bulacaksın’ ya da hayal ettiğin işi bulursan onu hayatın boyunca yapacaksın sanıyorsun ya... Aslında yanılıyorsun.
Belki de harekete geçmek için ‘karar’ denen o ipin hızlıca
çekilmesi gerektiğini düşünüyorsun ama ipi bulamayınca ‘hadi oradan
sana karar da yok’ o zaman diyorsun.
Kim bilir belki de bilmediğin bir kuyuya girmek istemiyorsun da
kendine itiraf edemiyorsun.
Peki!
Şimdi senin GİRİŞİM hikayeni yazalım...
1. Zor olan aslında zihninde saklı!
Bazen adım atmak o kadar da güç değildir. Sadece kafanda kurduğun
bir düzensizlikten ibarettir. Belki gerçekten bir adım atman da
gerekmiyor ayrıca? Olduğun yerden fark ettiklerinle kurgulayacaksın
işini ya da geleceğini.
Bu taraftan bak şimdi. Hem bu taraf daha eğlenceli. Sende
göreceksin ki kendini zorladıkça, başlayacağın hikayeyi yarım da
bırakabilecek duruma gelebilirsin.
Unutma! En sevdiğin şekerlemeleri sona saklardın küçükken. Belki bu
da onlardan bir tanesidir. Kim bilir?
2. Hatırla! Girişimcilikte temel şart
‘heyecan’
Hayatta en çok ne heyecanlandırırdı seni?
Sabahları kalkıp koşarak işine giden insanlara hiç rastladın mı?
Üretmek için çıldıran, her şeyden beslenen
(gördüklerinden-duyduklarından) ve tüm beslediklerini diğer
insanlarla paylaşabilen...
Kocaman yürekli, fayda yaratmak için kendini adayanlardan hani.
Aslında onlar her yerde ve yüzlerine baktığında inanılmaz bir huzur
ve mutluluk görmen çok olası. Çünkü doygunluğun adı onlarda
farklı.
Para kazanmak için değil, üretmek için çalışıyorlar.
3. Hikayeni bul
Tek bir cümle ile kendi hikayeni anlat insanlara. Fark at bununla
hem de açık ara! Kendi işini kurarken de öyle. Bir hikayen olsun.
Neden mi? Çünkü hikayesi olan daima kazanır. Bazen sadece eşine her
gittiği ülkeden kahve fincanı alan teyzenin dükkanından gidip kahve
içersin. Sırf telvenin içine aşk karışmıştır diye.
4. Birlikte yürü
Bir şeyleri silip atıp, terk etmen de gerekmez. Sadece hayatında
var olanlar ilerlemeyi sevmen gerekir. Bir şeyleri yok etmeden,
silmeden, kökünü kazımadan, onlarla iç içe. Elini tutarak,
kabullenerek ya da.
Geçmişi ve bugünü yanına alarak.
Adım adım.
5. Tek bir şeye odaklanma!
Zenginlik güzeldir. Her şeyi biraz yapabilmek ya da bakabilmek
‘yetenek’ ve ‘hız’ gerektirir.
6. Eksikleri doldur
Daha önce hiç bakmadığın bir gözle bak hayata. Mutlaka sadece senin
fark edeceğin bir şeyler vardır.
7. Sırala
Çantanda eksik etmediğin minik bir defterin ve kalemin olsun.
Gününü planla, hayallerini sırala. Fırsatları değerlendir. Kendine
mutlaka gün içerisinde vakit ayır.
8. Hatırla!
Bizim için en güzel hediye olan ‘hayat’tır aslında...
Yazan: Cansu AYDEMİR