Rambla’dan Tibidabo’ya
“Dünyada hiç bitmemesini dilediğim tek caddedir.“ diye tanımlamış İspanyol şair Federico Garcia Lorca Barselona’daki 12 kilometre uzunluğundaki Rambla Caddesini...
Gerçekten de dediği kadar, şehrin simgesi haline gelmiş
olan, gün boyu yürümekle gezmekle bitmeyecek yine yeniden yürüyelim
diyeceğiniz bir cadde. Sanırım ülkemizden Barselona’ya tur
firmalarının en çok tercih ettikleri destinasyon olduğundan seyahat
sevenlerin hemen hepsinin görmüş olduğu bir özel caddedir Rambla.
Sonrasında Gaudi evlerini görmeye, mevsiminde ise kumsallarında
uzun yürüyüş imkanı, güneşlenme ve yüzme. Tabii yeme içme
konularına özel paylaşılası zamanlar ayırma…
Deniz mahsulleri ve balıklar için hala unutamadığım ve en
iyilerden biri olduğunu düşündüğüm restoran “7 Portes”. Masada dört
kişiyiz, hepimiz bir şeyler sipariş ettik. Tabaklar geldiğinde
masadaki herkesin bakışları benim tabaktaydı. Üç farklı deniz
mahsulü ve balık sipariş ettiğim tabağımın görüntüsü harikaydı,
lezzetleri ise unutulmaz... Hani özel uçağım olsa, absürd bir hayal
tabii, lezzetleri doya doya keyfine keyif katarak tat ve dön… O gün
tabii tabağımın birazını paylaştığımı düşünebilirsiniz.
Menüye ilgi duyanlar için: https://7portes.com/en/#the-menu
(Paella çeşitleri, popüler salatalar, deniz ürünleri, balık, etler, tartarlar, geleneksel cannelloni ve eğlence… Menümüz zaman içinde gelişen 185 yıllık tecrübeye sahip uyum sağladığımız, nesillerce müşterilerinin zevklerine göre incelikli hale getirildiğini söylemekle eşdeğerdir. Hemen hiçbir yerde bulamayacağınız, gurmeleri ve gurmeleri memnun edecek modern yemeklere sahiptir. Paella Paralleda ve Zarzuelas’tan restoranda yaratılan ve Baayan Varme’nin morina balığı veya Barquera maymun balığı gibi klasik yemekler. )
La Rambla caddesini canlı izlemek isteyenlere 1 ve 10 dakikalık videolar:
10 dk:
Cadde üzerinde dondurmacı Amorino’yu dondurma sevenler deneyebilir. Pazar günü orada olursanız şanslı iseniz, büyük katedralin önünde geleneksel kıyafetleri ile Katalan danslar gösterisi de muhteşem bir görsellik sunar.
La Rambla’da yürüyüşün son noktasında bir heykel görülür, sonrasında açık plaj, Kumlarında yürü, denize gir ne canın çekerse. Heykel hepimizin çok iyi bildiği, 15. asırda Atlantik Okyanusu’na yaptığı 4 seferle coğrafi keşifler yapan Christoph Colomb. Hayatının son yıllarını hasta olarak bir köşede geçiren Colomb hiçbir zaman yeni bir kıta keşfettiğini öğrenemedi. O hep doğu Hindistan’a ulaştığını sanıyordu. İskoçya’nın Edinburgh kentinde Adam Smith’in heykelini görünce, sanki tanıdık bir sima ile karşılaşmış gibi sevinince, tarihi kişilerin heykellerine de rastlayınca aynı duyguları alırım.
Sant Sebastia Plajı / La Barceloneta Temmuz 2015 foto FD
Bölgenin sakinleri Sant Sebastià Plajı'nda sörf yapmak ve güneşlenmek, açık havadaki deniz ürünleri restoranlarıyla geleneksel tapas barlarında yemek yemek için sahildeki La Barceloneta mahallesine gelir. Uzun ve palmiyelerle dolu bir yolla plaja bağlanan Port Olímpic gibi gösterişli marinalar lüks yatlarla doludur. Teleferik, Montjuïc tepesine çıkarken panoramik şehir manzarası sunar.
Plaja yakın ara sokaklardan biri -Barceloneta- Temmuz 2015 – foto FD
Rambla’da geze dinlene yürüdük, kumsalda biraz güneş biraz deniz biraz çıplak ayakla yürüyüş, sonra geri yürünemez artık, zamanı uygunsa Gaudi Evleri ziyareti.
Antoni GaudiKatalan kültürünün ve uluslararası mimarinin seçkin ve sıra dışı figürlerinden olan Antoni Gaudi şehir planlaması ve çevre düzenlemesi üzerine çalışmalarında bulundu. Kendine has duyulara hitap eden bir dil geliştirdi.
Bitti mi, bitmez tabii, kaldığınız gün sayısına göre yaptığın programa göre gezilecek çok yer bulursunuz…
Bunlardan biri de şehre tepeden bakabileceğiniz;
Tibidabo:
Video Tibidabo 6 dakikalık:
512 metre ile bölgenin en yüksek dağı olup şehrin ve çevredeki sahil şeridinin muhteşem manzarasını sunar.
Tepede vakit geçirecek bir eğlence parkı ve gezilecek güzel bir kilise bulunmaktadır. Şehrin manzarası gerçekten çok güzel. Yeme içme imkanı da mevcut.
Şehrin bir yerinden trene binip, sonrasında da tramvay ve teleferik ile devam edebilirsiniz.
Teleferik beklerken 29.06.2015 foto FD
Barselona'da önce Gaudi House denilen yere gitmiş, sonrasında da Metin Bener'in 40 yıl önceki anılarını tazelemek ve tepeden şehri seyretmek için bir taksiye atladık, yirmi dakika sonra tepede idik.
Bizim geri dönüşümüz biraz maceralı idi, önce bir midibüse bindik, niyeyse, içi tıklım tıklım, turist dolu. Bir müddet sonra şoför buraya kadar deyince biz şaşırdık, tepenin sadece biraz altına gelmiştik, baktık turistler bir yere koşuyor bizde peşlerine takıldık. Meğer teleferik varmış inmek için aşağı. Teleferikle aşağı indik, dışarı çıktık, dar bir geçit var başka da çıkış yok, sonra merdivenlerden zorunlu olarak aşağı inince metro istasyonunda bulduk kendimizi. (Teleferik için aldığımız bilet per person euro 2.10 burası için de geçerli oldu.)
Tibudabo teleferiğin bıraktığı yerdeki metro istasyonu. 29.06.2015 foto FD
Metro bizi şehrin merkezine bıraktı. Çıkarken istasyondan biletleri okutmamız gerekti, elinde buruşturur ya da atarsan çıkamazsın dışarı. İçimizden biri buruşturmuş elinde, sistem tanımadı neyse etraftan biri yardımcı oldu da geçtik.
Tibidabo eğlence parkında iki hız treni, bir su yolculuğu, çarpışan arabalar, panayır gezintisi gibi özellikle çocuklar için vakit geçirme sağlayabilir.
Tepede ayrıca görülmesi gereken, hazır da çıkmışsınız tepeye, güzel bir de kilise vardır; Temple de Sagrat Cor. Kilisenin tepesine asansörle çıkıp deniz seviyesinden 575 metre yükseklikten şehri seyredebilirsiniz.
Tibudabo Kilisesi 29.06.2015 foto FD
(The Church of the Sacred Heart on Mount Tibidabo)
(Katalanca: Temple Expiatori del Sagrat Cor de Jesús )
27 Mart 2022
Suadiye