Gündem

Kadın Paradan Anlar

Özlem Denizmen bugünkü Posta Gazetesi köşesinde 'Kadın paradan anlar' dedi. Finansal okuryazarlık nedir, neden önemlidir? Hepsi ve daha fazlasını açıkladı...

Tam 9 yıl önce, ‘Parasını Yöneten Hayatını Yönetir’ diyerek başladım bu köşeye. 

Ne kadar para kazandığınızdan çok, parayı nasıl harcadığınızın ve nasıl birikim/yatırım yaptığınızın önemli olduğunu anlatmaya çalışıyorum. İşte tam bu noktada finansal okuryazarlık devreye giriyor ve özellikle kadınların finansal okuryazarlık seviyesinin arttığı ülkelerde tasarruf oranları da ekonomik refah da artıyor. 

Finansal Okuryazarlık Nedir?

Tanım olarak, bireylerin gelirlerini, birikim ve yatırımlarını akıllıca değerlendirip, bütçelerini doğru yönetebilme yetkinliğine, becerisine sahip olması.

Neden Önemli?

Kredi, mevduat, sigorta, ödeme işlemleri, faizsiz bankacılık gibi temel kavramların bilinmesi, finansal ürün ve hizmetlere erişim, kendinizden başlayarak, ailenizin, toplumun, bu ülkenin kalkınması için temel gereklilik. 

Ne Kadar Erken O Kadar İyi

Araştırmalar gösteriyor ki finansal okuryazarlık kavramlarının yetişkinlerde yerleştirilmesi daha zor, finansal davranış kalıpları oturmuş oluyor bir kere... Ancak çocuklar sünger gibi, hemen sağlıklı alışkanlıkları kapıveriyorlar. 

Kadınlarda Durum Ne?

Finansal Okuryazarlık ve Erişim Derneği (FODER) ile VISA, 27 bankanın desteğiyle yürütülen ‘Paramı Yönetebiliyorum’ projesi kapsamında bir finansal okuryazarlık araştırması yaptı ve kadınların hanede para kullanımı kararlarına dahil olma oranlarının yüzde 80, bütçeye katkıda bulunma oranının ise yüzde 51 olduğu görüldü.

Dünya Bankası verilerine göre, dünyada 980 milyon kadının banka hesabı yok. 

Finansal konularla ilgili bilinç, bilgi düzeyi artıyor ancak bu artışın kadınlarda daha fazla olması önemli. Neden mi? Çünkü kadınlar kazandıkları parayı ailelerinin barınma, eğitim ve sağlık giderleri için kullanıyor. Kadınların finansal okuryazarlık seviyesi artınca tasarruf oranları da ekonomik refah da artıyor. 

Güç Sizde!

Trabzon'dan Antalya'ya, Bursa'dan Gaziantep'e Türkiye'nin dört bir yanında binlerce kadının sorunlarını birebir dinliyorum. Belediyelerde 50 binden fazla kadına birebir ev bütçesi eğitimi verdim ve şunu gördüm: 

Kadınların birçoğu, ''Ben paradan anlamam, eşim/babam/kardeşim benim yerime halleder'' diye düşünenler bile bu para işinden çok iyi anlıyor. Bütçe yönetimine kadının da katıldığı evler daha bereketli oluyor.