İlişkilerinizde nasıl daha etkili olabilirsiniz?

Karşınızdaki insanların güvenilirliğinize, inandırıcılığınıza, güveninize, bilginize, özgünlüğünüze ve tutkunuza ilişkin algıları, sizi sadece yüksek riskli durumlarda değil, günlük etkileşimlerde nasıl gördüklerinden kaynaklanır. İnsanlar sizinle sürekli olarak olumlu bir deneyime sahiplerse, önerilerinizi kabul edecek ve söyleyecekleriniz doğrultusunda hareket edeceklerdir.

Tersine, insanlar sizi olumlu bir şekilde algılamadığında ne olacağını düşünün. Potansiyel müşteriler, ürününüze veya hizmetinize güvenmediğinize inanıyorlarsa, muhtemelen sizden satın almayacaklar. Dinleyiciler, konuşurken göz teması kurmadığınız için güvenilirliğinizden şüphe ederlerse, muhtemelen tavsiyenizi dinlemeyecekler. Ekibiniz işle ilgili zorlukları gerçekten önemseyip önemsemediğinizi sorarsa, muhtemelen sizi takip etmeyecekler.

Popüler "algı gerçektir" sözü doğrudur. Başkalarını eyleme geçmeleri için etkileme yeteneğiniz, sizin iyi niyetinizden değil, onların sizi algılamasından gelir. Güven, güvenilirlik, özgünlük ve sözler insanları harekete geçirme gücüne sahip. 

Hatta tüm paketi şöyle sıralayabiliriz; varlığınız, sözleriniz, mesajlarınız ve sözsüz ipuçlarınız. İnsanların sizin hakkınızda yarattığı algılar sadece yüz yüze etkileşimlerle sınırlı değil, telefonda nasıl konuştuğunuzla, kısa mesajla, e-postayla ve daha fazlasıyla sınırlı. Göz bağlantısı güven yaratır; hatasız iletişim güvenilirlik yaratır, vücut dili tutku, güven ve bağlantıyı iletir ve kelime seçimi özeni gösterir.   

Birinin zor bir sunum yapmasını izlediğiniz zamanı düşünün. Belki de konuşmacı kıpır kıpır ya da tökezledi. Belki çok fazla el hareketi kullandı ya da bir tahta kadar sertti. Muhtemelen sunum yapan kişi, zayıf iletişim becerilerinin farkında değildi.  

Gözlemciler olarak, başkalarının iletişim kusurlarını ayırt etmek kolaydır, ancak kendi zayıf yönlerimizi nadiren kabul ederiz. Başkalarının bizi algıladığından daha iyi olduğumuza inanmamız doğal.

Etkili olabilmek, becerilerimizi geliştirmek için bu beş yönteme ihtiyacımız var:

Öz farkındalık
Neyi bilmediğimizi bilmiyoruz ve başkaları da bize nadiren söyler. Güvendiğimiz birinden dürüst ve ayrıntılı geri bildirim istemezsek, karanlıkta kalırız. Dinleyicilerimizin ne gördüğünü ve duyduğunu bilmek için kendimizin farkında olmamız gerekir. Ancak o zaman iyileştirmeler yapmaya başlayabiliriz.

Tutarlılık
Mesajımız ve teslimatımız uyumlu olmalıdır. Sahnede katı ve katı dururken güçlü bir motivasyon konuşması yapamayız. Ayrıca, bir gün iletişim şeklimiz bizi diğerlerinde gördüklerinden büyük ölçüde farklıysa, başkalarının da mesajımıza güvenmesini bekleyemeyiz. İlk olarak, mesajımız ve teslimatımız senkronize olmalıdır. İkincisi, pazartesiden pazara her etkileşimde tutarlı olmalıyız.

İtibar
İtibarımız bizden önce gelir. Odaya biz girmeden girer ve başkalarını etkileme yeteneğimizi olumlu ya da olumsuz olarak etkiler. Kendimizi nasıl tanımladığımızı ve başkalarının bizden ne bekleyebileceğini temsil eder.

Uyarlanabilirlik
Etkisi, dinleyicilerimizin beklenti ve ihtiyaçlarını karşılamak için mesajımızı, tepkilerimizi ve iletişim tarzımızı anında uyarlama becerisinden gelir. 

Etki
Dinleyicilerle duygusal olarak bağlantı kurabildiğimizde, mesajımız için ivme yaratırız. Bu momentum, fiziksel olarak var olmadığımız zamanlarda bile başkalarını etkiler. 

Her yöntem bir öncekine dayanır. Bir yöntemi kaçırırsanız, diğerlerini etkileme beceriniz azalır. Her yöntemi benimsediğimizde, iyi iletişimciler olmanın ötesine geçer ve güçlü etkileyiciler seviyesine yükseliriz. Ancak o zaman insanlara söylememiz gerekenlere göre hareket etmeleri için ilham verebiliriz.

Anneler Günü İçin Bütçenizde Nasıl Yer Açabilirsiniz? Bu pazar Anneler Günü! Peki bugünü nasıl kutlayacağınızı biliyor musunuz? Bugünlerde harcamalarınızın arttığını düşünüyorsanız ve bu nedenle bütçenizden çıkmadan ve borca girmeden 9 Mayıs'ı kutlamak için önerilerimizi göz önünde bulundurmalısınız.