Duygularınız Size Pahalıya Mı Patlıyor?

Saatlerce çalışırsınız ve karşılığında hakkettiğinizi düşündüğünüz parayı (belki de daha azını ya da fazlasını) alırsınız. Peki para nasıl bir şey? Her şeyden önce somut: elle tutabilir, koklanabilir, haşırdatabilir, uçak seklinde katlayıp fırlatabilir bir cisim. Sayısal bir birimdir ayrıca, anlaması basit ve hesaplaması mantık üstüne dayalı...

Duygularınız peki, onlar nasıl? Paranın özelliklerinin nerdeyse hepsinin tam tersiyle donatılmıştır duygular. Ele avuca sığmaz, bazen akıl da almaz. En kötüsü de bahsettiğim bu zıt kutuplu ikilinin birbirini çekmemesi. Aksine, bazı durumlarda birleşmeleri tehlikeli.

Şimdi bakalım duygularınız size nasıl pahalıya patlar...

İyi Hissetmek İçin Zararlı Çıkma

Gününüz kötü geçti diye içinizden alışverişe çıkıp yeni şeyler almak gelebilir. Birçok insan beğendiği bir şeyi satın aldığında kendini mutlu hissettiğini düşünüyor. Zor zamanlarda bu bir teselli gibi görünse de uzun vadede duygular eşliğinde yapılmış olan bu harcamalar daha da zarar veriyor. 

Aynı şekilde, istediğiniz işe alındınız diye arkadaşlarınıza yemek ya da içicek bir şeyler ısmarlayarak kutlama yapmanız gerekmiyor. Harcamalarınıza dikkat etmeniz gereken bir durumdaysanız, özellikle bu davranış sizi zora sokabilir. Alışveriş çok cazip görünse de her hüzünlü ya da sevinçli hissettiğinizde teselli ya da ödüllendirme amacıyla para harcamaktan çekinin, ileride harcamalarınız bütçenizi aştığında pişman olabilirsin.

 Riskli Oynamak Sizi Batırmasın

Bir şans oyunu oynadığınızda hissettiğiniz heyecan, kazandığınızdaki sevinç bağımlılık yapabilir, aman dikkat! Bu duygu da sizin başka şans oyunlarına tutuşmanızla sonuçlanabilir. Duygularınızla hareket ederseniz, mesela para ihtiyacından doğan umutsuzluktan dolayı kendinizi bu durumda bulursanız, bilin ki bu oyunlardan medet ummak yerine küçük küçük para biriktirmek uzun dönemde daha faydalı. Her ay kenara belirli bir miktar koyarsanız, daha risksiz bir hamle yapmış olursunuz.

  “Onlara Aldım”ı Abartmayın

Yeğeninize oyuncak bir araba, babanıza yeni kravat, annenize çanta, abinize sevdiği yazarın bir kitabini aldınız, kendinize de uzun bir fiş. Cömert olmak iyidir. İyidir, ama, ne kadara kadar?

Eliniz açık olup çocuklarınıza veya diğer aile bireylerinize para vermek, onlara hediye almak sürdürebileceğiniz bir şey değil. Cömertliğinizin kaynağında suçlu ya da zorunda hissetme durumunuz varsa eğer, fedakârlığın çözüm olmadığını ve kendinize karşı da bazı sorumluluklarınızın olduğunu da unutmayın. Elbette onları sevindirmeniz ve mutlu etmeniz güzel ama bunu planlayarak yapın, kendinizi sıkıntıya sokmadan....

Kıskançlık Zehirine Dikkat

Hiç arkadaşınızın aldığı yeni ayakkabıya siz de sahip olmak istediniz mi? Hani o en son çıkandan. Hem de kırmızısı. Eğer siz de o ayakkabıya ya da daha iyisine sahip olmaya çalışıp arkadaşınıza veya (başka durumlarda) etrafınızdaki insanlara ayak uydurma uğraşlarına girerseniz, kıskançlık harcamalarınız ve kendinize karşı tatminsizliğiniz sizi zor duruma sürükleyebilir.

Şimdi kendinize sorun, son bir ayda kaç kere duygularınızın kontrolünü kaybettiniz? Bu durum size neye mal oldu, riskli bir harcama yaptınız mi? Eğer bu kadarını yaşamadıysanız, sizi duygusal olarak en çok ne zorladı ve nasıl başa çıktınız?

Paranız ve duygularınızın birleşiminde patlama olmaması için ihtiyaçlarınızın ne olduğunu anlamak ve onların alışverişini yapmaya odaklanmak faydalı olacaktır. Teselli ya da kutlama ihtiyacında olduğunuz günlerde alışveriş yerine yapabileceğiniz aktiviteler bulabilirsiniz. Aileniz için harcama yapmak yerine onlarla kaliteli zaman geçirebilir ve böylelikle duygularınızın kontrolünde olabilirsiniz.

Yazan: Aslı Sözen