Güncel

Daha İyi, İyinin Düşmanıdır

Daha iyisini aramak başarıya giden yolda bizi motive eden bir araç mı yoksa sahip olduklarımızın değerini göremememize neden olan bir tuzak mı?

''Daha İyi, İyinin Düşmanıdır!'' Bu söz tarihte birkaç kez karşımıza çıkıyor. En eski yazılı kaynağı 18. yüzyılın ortalarında Montesquieu'ye ait.

Montesquieu o dönemde yayımlanmamış olan Pensées (Düşünceler) adlı eserinin el yazmasında, "Le mieux est le mortel ennemi du bien" (Daha iyisi, iyinin ölümcül düşmanıdır) ifadesini not etmiş. Cümle el yazmasında üzeri çizilmiş olarak yer alıyor.

Ancak bu kadar değil...

Söze Voltaire'in 1764 tarihli Felsefi Sözlük'ünde de rastlanıyor. Voltaire bu sözün İtalyan bir atasözü olduğunu belirtiyor ve şu şekilde alıntılıyor: "Tam da burada şunu söyleyebiliriz: Il meglio è l’inimico del bene."

Sonrasında 1772'de yayımladığı bir hikâyede Voltaire bu atasözüne tekrar yer veriyor, fakat bu kez bir İtalyan’ın ağzından Fransızca’ya çevrilmiş bir şekilde:

"Bir İtalyan bilgesi yazılarında şöyle der: Daha iyisi, iyinin düşmanıdır."

Peki, daha iyisini aramak başarıya giden yolda bizi motive eden bir araç mı yoksa sahip olduklarımızın değerini göremememize neden olan bir tuzak mı? İyiyi bırakıp daha iyinin peşine düşmek bize kazandırır mı?

Tatminsizlik Döngüsü

Araştırmalar sürekli daha iyiyi aramanın insanlara bir "tatminsizlik döngüsü" getirdiğini gösteriyor. Columbia Üniversitesi'nde yapılan bir çalışmada seçim bolluğunun (paradoksal olarak) karar alma sürecini daha karmaşık hâle getirdiği ve bireylerde tatminsizlik duygusuna yol açtığı tespit edilmiş. Bir başka deyişle seçeneklerin artması daha iyiyi bulma ihtimalimizi artırsa da bu süreçte memnuniyet oranımız düşebilir.

İyi Olanı Görmezden Gelmek 

Önümüzdeki her yeni fırsat geçmişteki kazanımlarımızı sorgulatır. İşte burada "daha iyisi, iyinin düşmanıdır" sözünün ikinci bir anlamı ortaya çıkar. Daha iyiye ulaşma çabası elimizde olanın kıymetini bilmemizi engelliyor olabilir mi?

Harvard Üniversitesi'nden bir mutluluk araştırmasına göre sahip olduklarımızın değerini bilmek uzun vadeli tatminin en güçlü anahtarlarından biri. Ancak, "daha iyi”nin peşinde koşmaya devam etmek elimizdeki iyiyi kaybetme riskini de beraberinde getirir.   

Daha İyiye Ulaşmak mı Elindekini İyi Yönetmek mi? 

Kendimize şu soruları sormalıyız: “Daha iyinin peşine düşmek beni başarıya mı götürüyor yoksa mevcut başarımı sabote mi ediyor?” 

Genel olarak başarı sadece daha fazlasını elde etmek değil aynı zamanda elimizdekini akıllıca yönetmek anlamına da gelir. Daha iyiyi ararken iyiyi koruyabilmek belki de en büyük zaferdir.  

Daha İyiyi Ararken Neyi Riske Atıyorum? 

Elimdekilerin gerçek değerini biliyor muyum? Daha iyiyi arama motivasyonum mantıklı bir analiz mi yoksa duygusal bir dürtü mü? Daha iyiyi hedeflemek uzun vadeli hedeflerime ulaşmama katkı sağlıyor mu?  

Sonuç olarak "daha iyisi, iyinin düşmanıdır" sözü bize önemli bir ders verir: Her zaman daha iyiyi aramak bize iyiyi kaybettirebilir. İyiyi kaybettiğimde gerçekten daha iyiye ulaşacak mıyım?

Peki, daha iyiyi aramazsak yerimizde saymaz mıyız?

Bu köprü hem bulunduğumuz yerin kıymetini bilmemizi hem de daha iyiye ulaşmak için doğru adımları atmamızı sağlar.

Nasıl Denge Kurarız?

Net Bir Çizgi Çekin: Hedeflerinizi belirlerken şu soruyu sorun: Bu hedef beni gerçekten ileri taşıyacak mı yoksa sadece "daha fazlasını isteme" dürtüsünden mi kaynaklanıyor? Örneğin, daha yüksek kazançlı bir iş ararken mevcut işinizin sağladığı huzuru ve dengeli yaşamı göz ardı etmemelisiniz.

Sürdürülebilir Hedefler Belirleyin: Daha iyiyi aramak gerçekçi ve sürdürülebilir bir şekilde yapılmalıdır. 

Tatminle İlerlemenin Birlikteliği: Daha iyiyi ararken elimizdeki iyiyi kutlamayı unutmamalıyız. Sahip olduklarımızın değerini bilmek bizi daha büyük hedeflere hazırlayan bir motivasyon kaynağı olabilir. Kendinizi "nereden başladım ve nereye geldim?" sorusuyla değerlendirin.

Ulaşılabilir Hedefler Koyun: Hedefleriniz mevcut durumunuzu zorlayan, ancak sizi imkânsız bir yola sürüklemeyen seviyede olmalıdır. Böylece daha iyiyi ararken iyiden de olmazsınız.

Son söz: Bazen bulunduğumuz yeri sağlamlaştırmak uzun vadeli başarı için en önemli adımdır.