Tuhaf sessizlik kuralı neyi anlatıyor?
Tim Cook ve Jeff Bezos gibi akıllı zihinler tuhaf sessizlik kuralını benimsiyor. Peki bu tuhaf sessizlik kuralı neyi anlatıyor?
Tim Cook ve Jeff Bezos, dünyanın en değerli iki şirketini
yönetiyor. Dışarıdan çok farklı kişilikler sergiliyor gibi
görünüyorlar. Ancak her ikisi de şirketlerinde tuhaf sessizlik
kuralını benimsemeleriyle tanınıyor.
ZORLAYICI SORUDA CEVABI
DÜŞÜNMEK
Tuhaf sessizliğin kuralı basittir. Zorlayıcı bir soruyla karşılaştığınızda cevap vermek yerine durur ve nasıl cevaplamak istediğinizi derinlemesine düşünürsünüz. Bu kısa bir duraklamadan ziyade, yanıt vermeden önce birkaç saniye (10, 20 veya daha uzun) düşünmeyi gerektirir. Alıcı taraftaysanız ve bu tür bir iletişim tarzına alışkın değilseniz size başta çok garip gelebilir.
Cook, Apple'da yıllardır bu uygulamayla uğraşmaktadır. 2008'de bir Fortune makalesi, Cook'un toplantılarda "Tek duyduğunuz, sürekli yediği enerji çubuklarının ambalajını yırtma sesi olduğu uzun, rahatsız edici duraklamalarla tanındığını" söyledi.
TOPLANTI ÖNCESİ 30 DAKİKA
Amazon'da Bezos, daha metodik bir şekilde de olsa, tuhaf sessizlik kuralını da kullanıyor. Yazılı notları sessizce okumak için toplantılarının başında 30 dakika kadar zaman ayırıyor. Buradaki fikir, toplantı katılımcılarının notlarını incelemek, düşünmek ve hatta ilk düşüncelerini ve fikirlerini tekrardan bir göz geçirmektir.
Bir başka Fortune röportajında Bezos, "Yeni çalışanlar için bu garip bir deneyim. Bir odada sessizce oturup, bir grup yöneticiyle çalışma yapmaya alışkın değiller" dedi.
DUYGUSAL ZEKANIN BİR ARACI
Cook ve Bezos, tuhaf sessizlik kuralını benimseme konusunda yalnız değiller. Elon Musk, röportaj yaptığında bir cevap vermeden önce genellikle beş ila 15 saniye arasında bir yerde düşünür. Steve Jobs'un bir zamanlar kişisel bir soruya yanıt vermesi neredeyse 20 saniye sürdü ve mükemmel bir yanıt verdi.
Tuhaf sessizlik kuralı, duygusal zekanın bir aracı olarak her zaman değerli olmuştur, çünkü sadece duyguya dayalı tepki vermek yerine düşünce ve duyguyu dengelemenize izin verir.
KURAL ÇOK DAHA FAYDALI HALE GELDİ
Dünyanın son 10 yılda fazlaca gelişmesi sayesinde bu kural her zamankinden daha faydalı hale geldi.Tuhaf sessizlik kuralının daha fazla önem kazanmasının en büyük nedenlerinden biri, anında tatmin talep eden bir dünyada yaşıyor olmamız. E-postalar aynı gün cevap beklenir. Alışılmış ve kısa mesajlara hemen cevaplanmalı. Zoom toplantısını unuttunuz mu? Sorun değil, yine de katılabilirsiniz. Sonuçta, günümüzde her şey sanal olarak, hatta masanızdan bile ayrılmanıza bile gerek yok. Ancak tüm bu anlık iletişimde büyük bir sorun var: Düşünmek için zaman bırakmıyor.
DOĞRU DÜŞÜNÜN, ELEŞTİREL DÜŞÜNÜN
Eleştirel düşünme, bir konunun derinlemesine ve dikkatli bir şekilde ele alınmasını, iç gözlem ve geriye dönük inceleme, gerçekleri tartıp analiz etmeyi ve dikkatli muhakemeyi gerektirir. Bu durum da anlayışlı bağlantılar kurmanızı sağlar.
Zaman olmadan bunların hiçbiri mümkün değildir. Şu anda zaman, gezegendeki en büyük lüks haline geldi. Ama garip sessizlik kuralını kucakladığınızda, zamanı geri çalıyorsunuz. Saçma cevaplarla boşa harcanan zaman. Yeterince pratik yaptığınızda, artık tuhaf sessizlik kuralını garip bulmayacaksınız. Çünkü bir şeyleri derinlemesine düşünmek için uzun bir ara verirken, ilk bakışta tuhaf görünebilir, bunun sağladığı avantajların çoğunu fark etmeye başlayacaksınız
Örneğin, tuhaf sessizlik kuralı şunları yapmanıza izin verir:
Dış dünyayı sessize almanıza,
Düşünme yeteneklerinizi geliştirmenize,
Sorunları daha etkili bir şekilde çözmeye,
Daha derin, daha düşünceli cevaplar vermeye,
Duygularınızı dengeye getirmeye,
Değerleriniz ve ilkelerinizle uyum içinde kalmaya,
Ne demek istediğinizi söylemeye,
Güveninizi artırmaya…
KONUŞMADAN ÖNCE DÜŞÜNÜN
10 ila 20 saniye çok fazla gibi gelebilir, ancak beyninizin yapması için tasarlandığı şeyi yapması için biraz daha zaman verildiğinde, yani bir şeyleri derinlemesine düşünmek için beyninizin neler başarabileceğine şaşıracaksınız. Öyleyse, bir dahaki sefere birisi size zorlayıcı bir soru sorduğunda, hatta yüzeyde basit gibi görünen bir soru sorduğunda, aklınıza gelen ilk şey ile cevap verme cazibesine direnin. Bunun yerine, tuhaf sessizlik kuralını benimseyin ve konuşmadan önce düşünün.