İş yerinde doğru arkadaşlık nasıl kurulur?

Arkadaşlık ve iş birbirinden çok farklı iki değer ama iş arkadaşlığı kurmaya başladığımızda bu iki değeri çarpıştırıyoruz. İş, başarı ve performans ile ilgili olduğu için kariyerimiz ve yaptıklarımız önemli olsa da, gerçek arkadaşlıklar kurduğunuzda bunların hiçbir önemi olmadan, iyi ya da kötü her durumda arkadaşınızın yanında olmanız gerekir. Eğer iş yerindeki çok iyi arkadaşınız işi batırırsa ve bu sizi de etkilerse ne olacak? Ya da çok samimi olduğunuz iş arkadaşınız terfi alsa ve siz yıllardır olduğunuz yerde sayıyor olsanız? Bu durumda arkadaşlık mı öne çıkmalı yoksa iş mi?

İş ve arkadaşlığı ayırmadan herkesi ayrı bireyler olarak görmenizi öneriyoruz. Ofiste herkes arkanızdan bıçaklamak için beklemiyor, tabi her iş arkadaşınızın da arkanızı kollamasını beklemeyin. Hislerinize güvenin. İnsanların söylediklerine değil yaptıklarına dikkat edin.

İşyerinde arkadaşlık kurmaya çalışırken aceleci olmayın. Kendiniz hakkında özel şeyler paylaşmanız aranızdaki bağları güçlendirecek olsa da, bunu biraz zaman geçtikten sonra ve ölçülü olarak yapmaya dikkat edin. Ofis arkadaşlıkları (hatta aşkları) birbirinizi tanımıyorken bir anda açılmanız sonucu kötüye gidebilir.

Yeni girdiğiniz bir ortamda birileri hakkında konuşmanız pek hoş olmaz. Masum dedikodular yeni arkadaşlıkları güçlendiriyor gibi gözükebilir ama uzun vadede istemediğiniz sonuçlar doğuracaktır. Çok ileri giderseniz başkaları hakkında söylediğiniz şeylerle siz yargılanırsınız.

İş ve iş dışı arkadaşlarınız arasında bir denge kurmalısınız. İş arkadaşlarınızı kaybetme olasılığınız çok daha fazla. Eğer tüm iyi arkadaşlarınız iş yerinde ise dışardan arkadaş edinmeye çalışın. Bu iş yerinde geçirdiğiniz zaman için de iyi olacak. Hem iş, hem de özel hayatta sadece bir grup insanla beraber olmanız sizin için çok iyi değil. Bu dengeyi korumanız hem iş performansınızı iyileştirecek, hem de özel hayatta huzurunuzu koruyacak.