Ağır yük kaldırırken yardım al!
''Bu yazıyı borç yükünün altında ezilip paralize olmuş olanlar için kaleme alıyorum. Zor durumun farkındayım, çünkü ben de orada bulundum. Beklemek hiçbir şeye yaramıyor. Hemen harekete geçmek gerek. Kaybedecek saniye yok.''
Çok borç yükünün altında kalmak insanı artık taşıyamayacağım
diye düşündürüyor ve durduruyor. Aslında borç bir anda oluşmadığı
gibi bir anda da yok olmayacak.
Bu pazardan eli kolu biraz fazla dolu eve dönmeye benziyor.
Pazarda iken dur şunu da alayım tekrar gelmek zor deyip normal
taşıma kapasitemizin üzerinde file doldurursak, eve dönüş yolu
kabusa dönüyor. Kollar kopuyor, yorgunluk başlıyor, adım atacak hal
kalmıyor. Borç da böyle. İnsan uzun süre altında kalınca paralize
oluyor.
Kimse bu duruma kendisini isteyerek düşürmez tabii ki, bazen
kontrolümüz altında olmayan bir durumla, bazen de finansal
bilgilerimizin eksikliğinden taşıyamayacağımız bir yükün altında
bulmuş olabiliriz kendimizi. Bunun nasıl olduğuna kafa yormak
önemli ve tekrar bu duruma düşmemek için çok öğretici, kabul. Ama
şimdi hiç sırası değil. Bu nasıl oldu? Kimin suçu? Hiç önemi yok
nasıl olduğunun. Hemen bu durumu değiştirmek gerek. Beklemek, zaman
kaybetmek demek ve günümüz finansal dünyasında faiz etkisi ile
borç, bırakın hafiflemeyi her gün daha da ağırlaşabiliyor.
Bu yazıyı borç yükünün altında ezilip paralize olmuş
olanlar için kaleme alıyorum. Zor durumun farkındayım, çünkü ben de
orada bulundum. Beklemek hiçbir şeye yaramıyor. Hemen harekete
geçmek gerek. Kaybedecek saniye yok.
Borç kapatma planı yapıp nasıl tüm borç bir anda oluşmadı ise onu
parçalara ayırarak, teker teker elinden bırakmak, bu ağırlıklardan
kurtulmak, hem yol boyunca hafifleyerek ilerletecek hem de yük
hafifledikçe moral ve şevki yükseltip iş kolaylaştıracak olan
şey.
Para Durumu 12 yıldır Özlem Denizmen liderliğinde tüm bu konularla
ilgili araştırmalar yapıyor, her gün içerikler, çözümler üretiyor.
Takipçiler arasında hiç azımsanmayacak sayıda bu bilgilerden
yararlanıp finansal durumunu daha iyiye taşımış pek çok dostumuz
var.
O kadar büyük yüklerin, zorlukların altından kalkmış insanlar
tanıdık ki bu yolda, artık biliyoruz ki hiçbir para konusu çözümsüz
değil.
Plan şöyle işliyor;
1- Kategorize et: Borçlar tek bir yere değilse,
farklılaşabiliyor. En uzun süredir taşınanla, yeni eklenmiş olan
aynı değil. Faiz yükü fazla olanla, faizsiz olan da aynı değil. Bu
sebeple ilk yapılacak şey borçları sınıflandırmak ve sıraya koymak.
İlk sıraya eski olup artık hukuki sınıra yaklaşmış olanları
koyuyoruz. En fazla tehlike yaratanlar onlar. Hukuki bir ceza ile
kendimizi daha da hareket edemez hale getirmememiz gerek. İkinci
grup, en hızlı büyüyen, yani faiz oranı en yüksek olanlar.
Bunlardan bir an önce kurtulmak gerek ki borcun ek faiz yükü ile
büyümesi durdurulabilsin. Daha sonra faizsiz olanlar gelebilir.
2- Açık ol: Alacaklı ile iletişim çok önemli,
onunla karşılaşmak istememek, konu hakkında konuşmak zor, bunu
anlıyorum. Ama konuşmamanın hiçbir faydası yok. Hatta habersiz
bırakmak karşı tarafın endişesini arttırarak daha da
agresifleşmesine sebep olabilir. Aslında sizin canınızı alacak hali
yok. Sadece parasını geri almak istiyor. Bu sebeple süreç boyunca
görüşmek, iyi ya da kötü gelişmelerden haberdar etmek çok ama çok
önemli.
3- Destek grubu kur: Bu süreçte moral ve direnç
çok önemli, bu sebeple etrafımızdakilerin bize cesaret ve şevk
verenlerden oluşması gerek. Çektiğimiz güçlüğün ileride bizi nasıl
rahatlatacağını, bunu başarabilecek güçte olduğumuzu bize sürekli
hatırlatan arkadaşlarla zaman geçirelim. Daha kötümser,
güçlüklerden kaçan arkadaşlarımızı bir süre daha az görelim. Onlar
da çok değerliler ama ‘sen zor kazanırsın’, ‘bu kadar
çileye değer mi’ diyen antrenörle şampiyon olunmaz.
4- Eşinden saklama: Borç kendi başına hoş bir konu
olmadığı için aileler arasında bazen saklanan, utanılan bir konu
olabiliyor. Bu çok yanlış ve tehlikeli bir tercih. Çünkü eşiniz
hayatı birlikte yaşamayı seçtiğiniz kişi, onun desteği olmadan
başarmak çok zor. Kaygılandırmadan, bu durumdan çıkış için bir
planınız olduğundan da bahsederek, onun da desteğini almak
şart.
5- Radikal karardan korkma: Borçlu psikolojisi,
stres dolu olduğundan aslında elde var olanların da unutulmasına
sebep olabiliyor. Aslında borcumuz olduğu gibi bir de bu borçtan
kurtulmamızı sağlayacak varlıklarımız var. İlki para kazanma
kabiliyetimiz, eğitimimiz, mesleki uzmanlığımız hala elimizde.
Allah sağlık versin, her borç ödenir. Bundan hariç bir de daha önce
edindiklerimiz var. Bu varlıkları, yani sahip olduğumuz şeyleri
listelemek de moral veriyor. Onların arasından elden
çıkartılabilecek bir şey, borçtan kurtulmak için fırsat olabilir.
Kolay değil biliyorum ama nasıl çalışıp o varlığı edindiyseniz
yeniden çalışıp yerine koyabilirsiniz, unutmayın.
6- Dik dur: Tüm dünya borçlu. Bundan utanmak
sıkılmak yok. İşler biraz ters gitmiş olabilir, siz kararlı ve çaba
içinde olduğunuz sürece hiç kimse bu konu hakkında söz sahibi
değil. Siz yeter ki kendinize bu durumdan çıkacağınız sözünü verip
plan doğrultusunda harekete geçin. Bugünler de diğer günler gibi
mutlaka geçecek.
7- Ek gelir: Uzmanlığımız ve işimizi en iyi
şekilde yerine getirip paramızı kazanıyorken, dinlenme zamanımızdan
biraz fedakarlık edip bu zor durumu atlatana kadar ek bir çaba
harcamak işleri kolaylaştırabilir. Ek gelir yaratacak faaliyetler
için mesai dışı zamanınızı ve yetkinliklerinizi gözden geçirin.
Özel ders vermek, mesaiden sonra 2-3 saatlik bir ek iş, ne
olursa... Gelir artınca ödeme de kolaylaşacak.
8- Gider kontrolü: Paranın yaşam için harcanan
kısmı nerelere gidiyor, tasarruf edilebilecek bir alan var mı?
Hayatı bir süreliğine de olsa minimize ederek bu borçtan kurtulma
süresi kısaltılabilir mi? İyice hesaplayın. Bir süre ailesinin
evine taşınıp kiradan kurtulan, arabasını garaja bırakıp toplu
taşıma ile yol masrafını düşüren o kadar çok takipçimiz var ki. En
önemli şey karar vermiş olmak. Bir süre kaktüs gibi yaşamanın
kimseye zararı yok.
9- İnan: Tüm bu plan dahilinde en önemli konu
belki de bu. Kendimize inanmamız gerek. Her borç ödenir. Bu süreç
atlatılacak ve geçmişte kalacak. Borçlu olmak bir kader değil. Bir
durum. Ve durumlar değişir.
Sizden ricam bu yazıyı borcu olup -az ya da çok hiç fark etmez- paralize olmuş, kendini çaresiz hisseden tanıdıklarınızla paylaşmanız. Eğer hâlâ Para Durumu ile tanışmamışlarsa belki vesile olursunuz ve bu yolda birlikte yürürüz.