Yatırım danışmanlığı hakkında bilmeniz gereken her şey
Yatırım danışmanlığı nedir? Kimler faydalanabilir? Hukuksal anlamda sizi koruyan kuralları ve dikkat etmeniz gerekenleri inceleyelim...
Merhaba Değerli Okurlarım,
Umarım herkesin tatili güzel ve keyifli geçmiştir. Yeni geçmiş
olsa da kurban bayramınızı kutlarım. Nice bayramlar yaşamanızı
dilerim. Uzun bir tatilden sonra piyasalar yeni alım ve satım
fiyatlarıyla haftaya başladı. Siz de ilginize göre uluslararası
piyasaların yansımalarını, ülkemizdeki piyasalara etkilerini
inceleyecek ve değerlendireceksiniz. Göreceğiniz gibi, biz
tatildeyken uluslararası piyasalar çalıştı ve tüm ürünler biz
tatildeyken fiyatlandı, fiyatları arttı ya da azaldı. Etkileri
ulusal piyasalarımızda nasıl olacak, hangi sermaye piyasası aracı
hangi fiyatla işlem görecek, hisse fiyatları ne olacak, altının
onsu, gram fiyatı ne oldu, döviz fiyatları nasıl başlayacak işte
bunların hepsinin piyasa şartları göz önünde olacak. Bu şartlara
göre yatırım ya da işlem
(alım veya satım) kararı vermek tek taraflı bir değerlendirme ile
yapılabilecek bir şey değil. Böyle yapmayın da zaten. Yapmanız
gereken araştırma raporlarını, uzman görüşlerini değerlendirmek ve
buna göre karar vermek. Yani piyasada uzmanların yapacağı
açıklamaları dikkatlice dinlemek, anlamak, anlamadığınızı sorup,
araştırıp, okuyup öğrenmek ve bir karar vermek gerek… Kararınız
“yapmak” ya da “yapmamak” olarak ortaya çıkabilir, hepsi sizin için
doğrudur, ama bir şartla “bilerek” karar verdiyseniz…
Yukarıda kısaca değindiğim yatırımcıyı bilgilendirme hizmetinin yasadaki resmi tanımı “yatırım danışmanlığı”dır. Bu hizmeti aslında bankalar, portföy yönetim şirketleri, aracı kuruluşlar, uzman çalışanları marifetiyle düzenli olarak yapsalar da, bunu bir bedel karşılığında yapıyorlar ise işte buna “yatırım danışmanlığı” hizmeti deniliyor. Bunun yapılabilmesi bir yetki belgesi alınmış olmasına bağlı. Tabii ilgili kuruluşla bir “yatırım danışmanlığı sözleşmesi” imzalanması da gerekiyor.
Bu sözleşme ile nasıl bir hizmet veriliyor? Yatırım için ayırdığınız bütçenize göre sözleşme imzaladığınız kurum (örnek portföy yönetim şirketi) sizin yatırımcı profilinize göre yatırımlarınızı hangi araçlara yönlendirebileceğinizi sadece “önerir”, karar veremez. Önerilerine göre karar vermek sadece sizin yetkinizdedir ve buna göre alır ya da satarsınız. Kararınızdan dolayı ilgili kurum ve size görüş aktaran yetkili uzmanın hiçbir sorumluluğu olmaz. Tabii ilgili kurum ve uzman bu görüşlerini güncel ekonomik şartlara ve verilere göre, yapacağı araştırmalar, okuyup inceleyeceği sektör raporları gibi pek çok veriye göre oluşturacağı kanaate göre oluşturur. Belirttiğim gibi bu bir kanaattir, asla karar değildir. Karar size ait olacak. Size hiçbir getiri taahhüdünde asla bulunamazlar, sadece öneri olarak paylaşabilirler. Peki bu hizmetinin karşılığında bir ücret talep edilecek mi? Evet, bunun için bir ücret talep etmek zorunda, bunun oranı, tutarı sözleşmede yazılacak hükümlere göre belirlenecek. Bu konuda zaten gerekli soruları sormak ve bunların cevaplarını almak hakkınız, size sözleşme hükümleri hakkında detaylı bilgilendirme yapmak, hükümlerin sonuçlarıyla ilgili açıklamalarda bulunmak zorundalar ve siz de bunlarla ilgili bilgi edinme hakkında sahipsiniz. Çünkü sözleşmenin sonuna imza atarken bir nüshasını “elden teslim aldım” , “anladım” yazıp imzalayacağınız için bunla ilgili tüm sorularınızı imzalamadan önce sormalısınız. Tabii bu hizmeti alabilmek için ilgili kurum belli bir portföy yani “varlık” sahibi olmanızı şart koşabilir. Varlık ise, finansal piyasalarda bir değeri olan, işlem gören, tanımı yapılmış finansal araçlardır. Türk Lirası ve döviz doğal olarak bu tanıma girerken, fon katılım payları, kıymetli madenler, hisseler, opsiyon sözleşmeleri, sertifikalar gibi araçlar bu tanıma girerler.
Geçen yazımda ifade ettiğim portföy yönetim şirketlerine de yeri gelmişken değinmek isterim. Portföy yönetim şirketleri kuruldan aldığı yetki belgesiyle, uzman ve lisanslı ( ki tüm yatırım kuruluşlarında sermaye piyasası çalışanlarının tümünde gereken ve konusu ve uzmanlığına göre lisans sahibi olmaları şart ve esastır) portföy yöneticileri tarafından “varlıklar” yönetilir. Kimin varlıkları? Tabii ki sizin, şirketlerin, yatırım fonlarının. Sizin varlıklarınızın yönetimine “bireysel”, fonların ve şirketlerin varlıklarının yönetimine “kurumsal portföyler” tanımı yapılır.
Portföy yönetim şirketleri sizin adınıza “vekaleten” hareket eder ve sizin yerinize yatırım kararı alır. Yani siz alınacak kararlara müdahil olamazsınız, karışamazsınız. Ama öncesinde hangi yatırım araçlarına varlık toplamınızın yüzde alt – üst sınır vererek ne kadar tutarlarla yatırım yapılacağını belirlersiniz. Bunu belirlemek zorundasınız ve belirletmek zorundalar. Tabii portföy yönetim şirketleriyle de bir sözleşme imzalamak zorundasınız. Buna “Portföy yönetim sözleşmesi” deniliyor ve kapsamlı hükümler içerir. Türkiye’nin ilk portföy yönetim şirketi (Garanti Portföy Yönetim Şirketi) 1997 yılında kuruldu ve bu satırların yazarı olarak bu şirketin kuruluşuyla ilgili tüm hukuki işlemlerini yapmıştım. Meslek hayatımda çok özel yeri vardır ve ilk portföy yönetim sözleşmesi örneğini hazırlarken, aslında bu sözleşmenin “yaşayan”, “nefes alan” bir sözleşme olduğunu, müşteri ile portföy yönetim şirketi arasında güncel durum ve şartlara göre gelişerek değişeceğini söylemiştim. Nitekim de öyle oldu, ama değişmeyen en önemli temel kurallardan biri şudur; portföy yönetim şirketleri asla getiri garanti edemezler, ima yoluyla dahi müşterilerine pazarlama faaliyetinde bulunamazlar. Yukarıda belirttiğim gibi sadece sizi temsilen, belirlediğiniz yatırım aralıklarında, yine belirlediğiniz yatırım araçlarını alıp satarlar. Vekaleten iş görürler, sizin adınıza yetki verirseniz banka hesabı açabilirler, ilgili borsa ve sermaye piyasası kuruluşlarında hesap açabilirler, sizi temsilen emir verirler, alım satım yaparlar, faiz oranı alırlar… yani siz gibi davranır, siz gibi karar verirler… Neye göre ? Belirleyeceğiniz yatırım aralıkları ve yatırım araçlarına göre… Bu yönetime başlamadan önce bir “karşılaştırma ölçütü” (benchmark) belirlersiniz, nedir bu? sizin varlıklarınızın yönetileceği dönemin sonunda sizin varlıklarınız, belirlediğiniz karşılaştırma ölçütüne göre nerede kalmış, yani getiri bunun altında mı yoksa üstüne mi gerçekleşmiş, yani zarar mı etmişsiniz, yoksa kar mı? İşte ölçüt bu işe yarar. Bunun neticesine göre de sözleşmede belirlenmiş oran ve tutarlara göre yönetim ücreti ve/veya başarı komisyonu talep ederler. Yönetim dönemleri sonunda kural olarak size portföyünüzü oluşturan varlıkların getirisi/ zararı/kaybını gösterecek bir rapor gönderilmek zorundadır. Bu raporu siz dilerseniz daha kısa süreler için isteyebilirsiniz. Ama bu size bir müdahale hakkı vermez, sadece izlemenizi sağlar o kadar. Portföy yönetim şirketleri işlerinde uzman, belirttiğim gibi lisanlı portföy yöneticilerini bünyelerinde barındırırlar. Portföy yönetim şirketlerinin yönetimindeki varlıklarınız, Sermaye Piyasası Kurulu’nca lisanlı bir saklama kuruluşunda, niteliğine göre Takas ve Saklama Bankası’nda, ya da Merkezi Kayıt Kuruluşu nezdinde saklanırlar. Bu nedenle bankalar alacakları nedeniyle portföy yönetim şirketleri nezdindeki varlıklarınıza doğrudan haciz uygulayamazlar, varlıkları bozdurup kredi kartı, kredi borcu gibi borçlarınızı otomatik şekilde tahsil edemezler, mutlaka yasal takip yapmak zorundadırlar. Bu düzenleme adeta “Çin Duvarı” gibi banka ile sizin portföyleriniz arasındadır, aşılamaz. Tabii portföy yönetim şirketleri de bu hizmeti vermek için “nitelikli yatırımcı” tanımına giren yatırımcılarla çalışırlar, bunun üst ya da alt sınırı portföy yönetim şirketinin yönetimce belirlenir.
Varlıklarınızdan oluşacak portföyünüzün elde edeceğiniz kazançlarla büyümesini dilerim. Ama sadece kazanç hırsı ile değil; iyi, güzel ve doğru için harcamasını da bilerek …
Güzel günlerde, esenlik içinde olunuz.