Eğitim

Nasıl daha iyi öğrenebiliriz?

Nasıl öğrendiğimizi anladığımızda daha iyi nasıl öğrenebileceğimizi de anlarız. Bir şeyi anlamak için daha büyük bir sistemi de bilmeye ihtiyaç hissederiz.

Dış Dünyayı Nasıl Algılıyoruz?

İnsanın dış dünyayı algılaması duyularımızdan gelen verilerin beyinde şematize edilmesiyle gerçekleşir. Bazı verilerin parçalar halinde alınması ile bilgiler zihnimizde değerlendirilir. O güne kadar öğrendiklerimizle ilişkilendirilerek, yeni öğrendiğimizi eski bildiklerimizle özümlemeye çalışırız. Eğer yeni öğrendiğimiz eski bildiklerimizle uyumlu değilse zihnin dengesi bozulur.

Zihin Şemaları

İsviçreli eğitim kuramcısı Piaget’ye göre her insan zihindeki şemalarla öğrenir. Biyolojik olarak vücut dengesi “homeostasis” ile sağlanırken, aynı şekilde zihinde dengelenmeye ihtiyaç gösterir. Zihinsel şema; örgütlenmiş davranış veya düşünce örüntüsüdür. Örneğin kaplanla karşı karşıya kalan bir çocuk, gördüğü bu hayvanı önceki öğrendikleri ile karşılaştıracak, kendi zihnini tarayarak ona ait bir şemayı bulmaya çalışacaktır. Eğer zihnindeki şemalar yeni karşılaştığı bu durumu açıklamaya yetmezse çocuk zihnini yeni duruma uydurmaya çalışacaktır. Böylece zihninde kaplan şeması olmayan çocuk, ona yakın gelen şemayla açıklama yoluna giderek, kaplanı ‘büyük bir kedi’ şemasına adapte edecektir. Çocuk kaplanı bir şemaya dahil ettiğinde zihnen rahatlamıştır ama bu uzun sürmez. Sonrasında kafasında yeni bir şema açması gerektiğini fark eder. İşte “öğrenme” tam da burada devreye girer.

Öğrenme Zihinde Dengelenmeyi Sağlar

Öğrenilen yeni bilgiler, öncelikle zihinde dengesizliğe sebep olur. Aslında öğrenmeyi sağlayan da bu oluyor. Bu durumu açıklayana kadar kişi kafasında yeni durumu evirip çevirerek ya zihnindeki şemalardan birine bağlayarak ya da yeni bir şema açarak dengeye kavuşur.

Dengelenme süresi kişiden göre değişiklik gösterir. Kişi ne kadar kısa sürede dengeye kavuşursa öğrenme o kadar kısa sürede gerçekleşir.

Dengenin oluşumunu (yani öğrenme aşamalarını) şematize edersek;

Denge => Yeni Nesne-Durum/Dengesizlik => Örgütleme/Yeniden Denge = Öğrenme

şeklinde açıklayabiliriz. İnsan zihni dengesizliğe uzun süre dayanamaz. Ancak ilk önce karşılaştığı yeni durumu mevcut şemalarla açıklama eğilimine sahiptir. Beyin enerjisini gereksiz yere harcamak istemez. Fakat mevcut şema bu durumu açıklamaya yetmediği zaman zihninde yeni şema açarak dengeye ve dolayısıyla huzura kavuşur. Öğrenmenin gerçekleşmesi için dengesizlik şarttır. Bu dengesizlik arayışı getirerek kişinin kafası karışacak, düşünmem lazım diyerek bir karmaşa yaşayacaktır.

Eğer kişi yeni edindiği bilgilerden dolayı “dengesizlik” yaşamıyorsa tam bir öğrenmeden söz edilemez. Bir durum karşısındaki veri çokluğu kişinin dengeye ulaşma süresini uzatır. Kişi yeni karşılaştığı bu durumu kendince örgütleyemediği durumlarda kendisine dışarıdan aktarılan hazır şemaları kabullenme yoluna gidecektir. Kişi kendi hayatıyla anlamlandırarak, kendi şemasını kurmadan denge durumuna ve tabi ki tam öğrenmeye de ulaşamayacaktır.

Çocuklara eğitim yatırımı nasıl olmalı?TDK sözlüğüne göre çocukla ilgili tanımlardan birisi ‘Belli bir işte yeteri kadar deneyimi ve yeteneği olmayan kimse’ demek.