Aileler Uzaktan Eğitimde Nelere Dikkat Etmeli?
Koronovirüs sebebiyle uzaktan eğitim modeline geçen eğitim sistemi ailelere birçok sorumluluk yüklüyor. Aileler uzaktan eğitimde nelere dikkat etmeli?
Yeşilay Genel Başkanı ve çocuk-ergen psikiyatrı Prof. Dr.
Mücahit Öztürk, ebeveynlerin uzaktan eğitim döneminde çocuklarına
teknoloji kullanımı konusunda iyi bir model olmaları, stres
durumları ile nasıl başa çıkacağını öğretmeye çalışmaları
önerisinde bulundu.
Prof. Dr. Öztürk, yaptığı yazılı açıklamada, dünyayı etkisi altına
alan pandemi sürecinin ulusal ve uluslararası kamuoyunda eğitim
sistemine bakışı da etkilediğini, alınan tedbirlerden en çok
etkilenen alanların başında eğitimin geldiğini belirtti.
Okulların yüz yüze eğitim faaliyetlerinin EBA ve EBA TV üzerinden
gerçekleştirilmeye başlanmasının çocukları, gençleri ve aileleri
daha önce hiç karşılaşmadıkları bir durumda bıraktığını ifade eden
Prof. Dr. Öztürk, "Uzaktan eğitimin yaygın bir şekilde kullanılmaya
başlanmasıyla beraber bilgisayar, televizyon, cep telefonu ve
tablet gibi teknolojik cihazların başında geçirilen süre olağan
dışı seviyede arttı. Bu artış, 18 milyon öğrencinin olduğu
ülkemizde eğitim faaliyetlerinin aksamaması adına sevindirici olsa
da belli yönleriyle de üzerine düşünülmesi gereken bir konu olma
özelliği taşıyor. Aşırı teknoloji kullanımının, çocuk ve ergenlerin
sosyal gelişiminin olumsuz etkilenmesi, aile içi bağların
zayıflaması ve kişinin yalnızlaşması gibi birçok riski
barındırdığını biliyoruz. Bu risklerin ilerleyen süreçlerde
teknoloji bağımlılığı vakalarında artışa neden olması da muhtemel.
Teknoloji kullanımına dair benimsenebilecek belli ilkeler, birey ve
toplum sağlığını tehdit eden risklerden korunma adına kritik önem
taşıyor" değerlendirmesinde bulundu.
"Aileler ve Çocuklar
Kaygıyla Birlikte Mücadele Etmeli"
Tüm yapılacak aktivitelerden önce iyi bir model olmanın önleyici
faktörlerin başında geldiğini aktaran Öztürk, "Ailelerin ekran
kullanım alışkanlıklarının çocuğun kullanım alışkanlıklarını
etkileyeceği unutulmamalıdır. Bu konu sadece akıllı telefon,
bilgisayar gibi aletler olarak değerlendirilmemeli. Ailenin sahip
olduğu her tür bağımlı davranış örüntüsü –şekil değiştirse de-
çocuklar tarafından kopyalanır" ifadelerini kullandı.
Aileler ve çocukların bu dönemde birçok alışkanlığını ve yaşam
stilini değiştirmek durumunda kaldığını vurgulayan Öztürk, bu
değişimlerin riskli davranışlarla beraber kaygı ve stres
düzeylerinin artmasına neden olduğunu, bu kaygılarla baş etme
noktasında teknoloji ile gereğinden fazla zaman geçirilebildiğini,
ailelerin öncelikle yaşadıkları kaygılar konusunda hep beraber
konuşmasının ve kaygı ile mücadele için grup oyunları, spor gibi
yöntemlere yönelmelerinin önemli olduğuna dikkati çekti.
"Uzaktan Eğitimde De Düzeni
Korumak Önem Taşıyor"
Uzaktan eğitim sürecinde, ev ve okul kavramlarının çocukların
zihnindeki ayrımının kaybolabildiğini, bu süreçte düzeni korumanın
önemine değinen Öztürk, şunları kaydetti:
"Bu dönemde mevcut rutini mümkün olduğunca korumaya çalışmak iyi
bir başlangıç olabilir. Hafta içi ve hafta sonu ayrımına varılması,
uyku saatlerinin organize edilmesi, yemek saatlerinin değişikliğe
uğramaması gibi adımlar ile mevcut düzenin korunması sağlanabilir.
Ayrıca uzaktan eğitim süreci esnasında mümkün olduğunca sessiz ve
dersi dinlemelerini kolaylaştıracak bir fiziksel ortam oluşturmak
da önemlidir.
Dikkatlerini dağıtacak ögeleri mümkün olduğunca azaltın, uzaktan
eğitim için kullanılan teknolojik alet dışında herhangi başka bir
teknolojik aletin dikkat dağıtmasını önlemeye çalışın. Okulun,
çocuklar için yalnızca bir öğrenim mekânından çok daha fazlası
olduğunu unutmayın. Çocukların arkadaşlarıyla çevrimiçi etkileşimde
bulunmalarına izin vermek, sosyal olarak mesafeli olmanın
etkilerini hafifletebilir. Öğrencilerin birbirleriyle iletişimini
artırmak için sosyal etkileşimleri rutine dahil etmek, çocukların
bağlantıda kalmasına yardımcı olacak ve kendilerini yalnız
hissetmemelerini sağlayacaktır."
"Siber Zorbalığa
Dikkat"
Çevrimiçi erişimin artması, çocukların güvenliği, korunması ve mahremiyeti için yüksek riskler taşıyabildiğini hatırlatan Öztürk, şu bilgileri aktardı:"İnternet kullanımı hakkında çocuklarınızla konuşun ve internetin nasıl, ne zaman ve nerede kullanılabileceğine dair kurallar oluşturun. Çocuğunuzla birlikte onun yaşına uygun uygulamalar, oyunlar ve farklı çevrimiçi aktiviteler belirleyin. Siber zorbalık veya çevrimiçi uygunsuz içeriklere karşı duyarlı olun."Çocukların, rutinlerini mümkün olduğunca normale en yakın şekilde sürdürmelerinin önemine değinen Prof. Dr. Öztürk, şunları kaydetti:
"Okulda karşılaşacaklarına benzer teneffüs vakitleri ayarlamak,
programlarına bağlı kalmalarına yardımcı olabilir. Öğle yemeği
vaktinde ayağa kalkıp hareket etmesi, biraz temiz hava alması,
yürüyüşe çıkması, bisiklete binmesi ya da ders arasında bütün gün
hareketsiz kalmamaları için mutfakta sağlıklı atıştırmalık yemesi,
isterse kısa bir oyun, dans gibi aktivitelerle bir mola vermesi
motivasyonunu artırmada etkili olabilir. Ara verildiği sırada
gözlerini dinlendirmelerini önerebilirsiniz. Televizyon izlemek
gibi aktivitelerden kaçınması zihnin yeniden öğrenmeye
hazırlanmasını sağlar."
Uzaktan Eğitim Döneminde
Ailelere 9 Öneri
Prof. Dr. Öztürk, uzaktan eğitim döneminde ailelere şu 9 öneride
bulundu:
- Çocuklarınıza teknoloji kullanımı konusunda iyi bir model olun.
- Çocuklara stres durumları ile nasıl başa çıkacağını öğretmeye çalışın.
- Çocuklarınızın bu süreci tatil olarak görmediğinden emin olun.
- Çocuklarınızın ders dışı teknoloji kullanım alışkanlıklarından haberdar olun. Çalışma ortamını düzenleyin.
- Çocuğunuzun uzaktan eğitim dönemine uyumunu takip etmeye özen gösterin.
- Çocuğunuzun öğretmenleri ve diğer veliler ile iletişimde kalın.
- Akranlar arası iletişimi artırın.
- Mola vermesini ve fiziksel aktiviteyi teşvik edin."